Edebiyat kuramcisi ve düsünür Mihail Bahtin, büyük Rus yazar Dostoyevskiyi, yalinkat bir ideolojik icerik cözümlemesi yaparak degil, bicimsel acidan, dünya edebiyatina getirdigi devrim boyutundaki sanatsal yeniligin ne oldugu acisindan ele aliyor. Dostoyevskinin yepyeni, coksesli bir sanatsal düsünme tarzi yarattigini ileri sürüyor. Bahtin, insanin daha en bastan cok-dilli oldugu, ancak bu diller, bu sesler arasindaki bitimsiz diyalog icerisinde bir bilinc sahibi olabildigi öncülünden yola cikar. Bahtine göre cokseslilik, birlikte diyalojik hayatlar sürüyor olmamiz hem hayatin bir gercegidir, hem de sonsuzca aranmasi gereken bir degerdir... Hayatin bu bünyevi coksesliligine hakkini verebilen tek büyük edebi bicim de romandir. Bahtin coksesli idealin bütün romancilar arasinda yalnizca Dostoyevski tarafindan gerceklestirildigini, olgun bir sanat formu haline getirildigini söyler. Yarattigi karakterlerin seslerini kendi monolojik denetimine tabi kilarak onlarin bilinclerini nesnelestiren ve son sözü kendisi söyleyen geleneksel romancilarin tersine, Dostoyevski sessiz köleler yaratmaz, yaraticilarinin yaninda durabilen, onunla ayni görüsü paylasmamaya muktedir olan, hatta ona karsi gelebilen özgür insanlar yaratir, der Bahtin. Sadece bir elestiri metni degil, insani son derece özgün, diyalojik bir ahlak anlayisi üzerinde düsünmeye kiskirtan heyecan verici bir cagri da bu kitap ayni zamanda. Dostoyevski gibi okurunu sürekli en temel meseleler hakkinda düsünmeye zorlayan müthis bir romanciya da böyle bir elestirmen yakisirdi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.