Is örgütlerinde görev ve sorumluluklarin net bir biçimde belirlenmesi son derece önemlidir. Ne kadar iyi tanimlanirsa tanimlansin görev ve sorumluluklarin sinirlari içerisinde kalabilmek her zaman mümkün degildir. Yöneticilerden veya çalisma arkadaslarindan, müsterilerden veya kurum disindaki diger kisilerden görevin ve sorumlulugun çok ötesinde farkli talep veya beklentiler söz konusu olabilmektedir. Böylesi durumlarda çalisanlarin deneyimledigi rol belirsizligi ve rol çatismasinin, birey veya örgüt için olumsuz sonuçlara neden olmasini engellemek mümkün olabilir mi? Is yasaminda kaçinilmaz olan rol belirsizligi ve rol çatismasinin üstesinden gelebilmemiz için duygusal zekamiz ne kadar etkili olabilir? Bu sorunlarla bas etmede duygusal zeka kesin bir çözüm olabilir mi? Çalismada, hayatin her alaninda çok farkli kesimlerle etkilesime giren ve çok farkli talep ve beklentilerle karsilasan Polislerden toplanan verilerle bu sorulara cevap arandi.