O küf kokulu evde, pencereden sokagin karsisindaki mezarliga bakip yasadim yillarca, Azrailim de tepemde. Bir günüm gecmedi gülerek. Parasini biriktirdi, neseyi biriktirdi, gezmeyi biriktirdi, eskiyi biriktirdi, biriktirdi de biriktirdi. Dügün takilarimi bile esirgedi benden. Hirsiz calarmis, yok kaybedermisim. Ne oldu, sonunda o eksildi, ben eksildim, hepsini de birakip gitti. Ama zaman birikmiyor. Tik tak, tik tak, bugün de bitti. Onun icin simdi beni böyle kabulleneceksen kabullen ya da asabimi bozma. Yasarken ikimizin yasini hep tuttum zaten, simdi kirkimi ucurmaya geldim buraya. Söyle agiz tadiyla yiyelim yemegimizi. Nurhan Suerdem, yasami tüm yönleriyle kucaklayan insanlarin öykülerini anlatiyor. Bu insanlar, bazen varliginin bile farkinda olmayanlarin yüzlerinde mutlu bir an yaratmaya calisiyorlar; bazen mutsuzluklariyla etrafi bogmamak icin kendi kendilerini telkin ediyorlar, bazen de zamanimizin yikici ruhuna karsi direnmeye cagiriyorlar. Bir bakima, iliskilerin acimasizliginin ve politikanin gündelik hayata dokundugu yerde var olan hoyratliginin izlerini yok etmeye calisiyorlar. Üstelik bunu gecici bir cözüm olarak degil, hayatimizdan yok olmalari sevkiyle yapiyorlar. Duyuyor musun, evlerin dört duvarlari; sokagin, caddelerin tek düze kalabaliklari ve zihnimizin korkulari arasinda sikisip kalmis duygulari aciga cikarmak icin sorulan bir soru...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.