Nicht lieferbar
Bizce, Genel Saglik Sigortasi uygulamasinda, saglik hizmetlerinden yararlanma ile prim ödeme gün sayisi veya prim borcu arasinda baglanti kurulmasi, Insan Haklari Evrensel Bildirgesine, 1982 Anayasasina ve hatta, saglanacak saglik hizmetleri ile alinan prim tutarlari arasinda iliski kurulamamasini öngören düzenlemeye aykiridir. Insan Haklari Evrensel Bildirgesine ve 1982 Anayasasina göre, herkes, böyle bir sarta bagli olmaksizin, saglik sosyal güvencesine sahiptir. Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türk Eczacilari Birligi arasinda yapilan Protokolde ve eczanelerin Sosyal Güvenlik Kurumuyla olan sözlesmelerinde öngörülen belirli süre yasaklama seklindeki yaptirimlar, yalnizca eczacilarin degil, ayni zamanda, eczaneden yararlanmakta olan vatandaslarin cezalandirilmasina yolacmaktadir. Özellikle, bir yerlesim merkezindeki tek eczanenin Mahkeme karari olmaksizin aylarca yasaklanmasi o beldedeki tüm sigortalilari eczane hizmetlerinden yoksun birakmaktadir. Bizce, saglik alanindaki yaptirimlar, dolayli olarak vatandaslarin cezalandirilmasi seklinde degil, yalnizca sorumlu kisi veya kisilerin hukuki alaniyla sinirli olmali, eczanelerle ilgili bu sakincali yasak yerine, sorumlu eczaciya yasak süresince yoksun kalacagi gelirden fazla cezai sart uygulanmalidir. Bize göre, Türk Eczacilari Birligi Kanunu, Eczaci Odalarina ve Türk Eczacilari Birligine, Sosyal Güvenlik Kurumu müfettisi gibi, eczaneleri denetleyip aleyhlerine islem yapma yetkisi verilmesine imkan tanimamakta, aksine, Odalari ve Birligi, eczacilarin haklarini ve menfaatlerini korumakla yükümlü kilmaktadir. Böylece, Birligin, kamu kuruluslariyla eczacilara yaptirimlar uygulanmasina yönelik islem yapmasini ve daha sonra Mahkemece bu uygulamalarin haksiz bulunmasi halinde eczacilarin zararlarini üstlenmesini öngören bir Protokol yapamayacagini, aksine, haksiz yaptirim uygulanmasi halinde magdur eczacilara haklarinin korunmasi hususunda yardimci konumunda olmasi gerektigini düsünmekteyiz.