18,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
9 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

1994, 2000 ve 2001 ekonomik kriz yillarinin hemen ertesinde Türkiye bu krizlerden cikmayi basarmistir. 1980 darbesi ile de demokrasi krizi yasamistik ve fakat sonrasinda hirpalanmis olsa da, demokrasiye dönmüstük. Ayrica, demokrasi krizi yaninda ekonomik ve sosyal kriz devam etmemisti. Bugün ise her alanda siyasi iktidarin iktidarda kalabilmek icin asama asama duvar gibi ördügü sorunlardan kaynaklanan bir derin göcük icine düstük.Günümüzde dünya ekonomisi küresellesmenin tikandigi bir konjonktür icindedir. Bu gelismeden ülkemiz, bugünkü iktidarin yanlislari ile payina düseni fazlasiyla…mehr

Produktbeschreibung
1994, 2000 ve 2001 ekonomik kriz yillarinin hemen ertesinde Türkiye bu krizlerden cikmayi basarmistir. 1980 darbesi ile de demokrasi krizi yasamistik ve fakat sonrasinda hirpalanmis olsa da, demokrasiye dönmüstük. Ayrica, demokrasi krizi yaninda ekonomik ve sosyal kriz devam etmemisti. Bugün ise her alanda siyasi iktidarin iktidarda kalabilmek icin asama asama duvar gibi ördügü sorunlardan kaynaklanan bir derin göcük icine düstük.Günümüzde dünya ekonomisi küresellesmenin tikandigi bir konjonktür icindedir. Bu gelismeden ülkemiz, bugünkü iktidarin yanlislari ile payina düseni fazlasiyla almistir.Egitimde sosyal faydanin umursanmadigi, ideolojinin öne ciktigi, devletin kurumsal yapisinin tahrip edilip dislandigi, demokrasi ve hukuk altyapisinin olmadigi, kaynaklarin carcur edildigi ve gelir dagiliminin toplum vicdanini rahatsiz edecek boyutlarda bozuldugu bir ülkede elbette yalnizca büyüme, refah ve huzur getirmez.Kalkinmanin temel rotasi ve politikalarin koordinasyonu, gelismekte olan ülkelerde makro planlama ile gerceklesir. Oysaki Türkiyede siyasi iktidar, planlamayi kaldirmis, IMFnin kur politikasini degistirmemistir.Mevcut durumda dis ticaret politikasi yok, sermaye hareketlerinin kontrolü yok, bir istihdam politikasi yok. 2020 yili issizlik verilerine göre; 15 milyon insanimiz mutlak yoksuldur. Dis borclarda temerrüt riski yüksektir. Kur artislari rezervleri tüketmistir.Iktisat politikalari iki tarafi kesen bicak gibidir. Önemli olan bu politikalari ters tarafin kesmeyecegi sekilde uygulamaktir. Yarinlara ait politikalarin yoksa yani politikasizlik varsa, bu defa politikasizligin her iki tarafi da tersten keser. Türkiyede olan budur.Eger ekonomideki mevcut yikim tartisilmaz ve cözülmezse, kamuoyu ve muhalefet alternatif üretemezse, toplum bu kötü kadere teslim edilmis olacaktir. Yasamakta oldugumuz bunalimi daha net görmek ve bu bunalimdan nasil cikilacagini tartismak her yurttasin ve özellikle de iktisatcilarin görevidir. Bu kitap bu düsünce ve cizgide yazilmistir.