Yirminci yüzyil, on sekiz ve on dokuzuncu yüzyilin gün isigi dünyasi ile karsilastirilarak bir gece karanligi, bir endise cagi olarak isimlendirilmisti. Bu yüzyil herhalde derin endise cagi olarak isimlendirilmeli. Modern insan, iddia edildigi üzere manevi bir boslukta yasamakta. T. S. Eliotdan alintilarsak, o, corak bir ülkede yasayan, ici oyuk, kof bir adamdir. Ekonomik ve sosyal durumu, egitim düzeyi ve yasi kac olursa olsun, herkes endiseler agina düsmüs, kurtulmaya calistikca bir yenisi ile karsilasiyor.Ic huzur, yerini endiselere, umutsuzluga, amacsizca yasamaya birakmis. Alev Alatlinin dedigi gibi, Kendi kaderleri üzerindeki kontrollerini kaybettiklerini hissedip, yarinlarini belirleyecek olaylari endise icinde bekleyerek amacsizca oradan oraya sürüklenen insanlar her yerde. Bir de bitmek bilmeyen sosyal baski mevzusu var, endiselere endise katan. Sürekli bir ekonomik, politik kriz gündemi ve herkesin kendi isine geldigi gibi degerlendirdigi ahlak kurallari. Peki, bu ümitsizlik, kaygi, stres ve bunlarla basa cikmak icin ürettigimiz duyarsizlasma halleri hayata ve olaylara bakis tarzimizin yanlisligindan kaynaklaniyor olabilir mi Sorun, hayatin kendisinde degil de, onu algilayis seklimizde olabilir mi Bu kitap, yasaminda bir terslik oldugunu, her seyin üzerine üzerinegeldigini düsünen Endise Caginin endiseli insanlarina, Acaba ben mi ters yola girdim sorusunu sordurmayi ve her endisenin ayni zamanda yeni anlayis ve farkindaliklarin kapisini acacak birer imkan tasidigini göstermeye calismaktadir. gizle
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.