19,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
10 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Bireylerin mensubu olduklari topluma karsi duyduklari baglilik ve aidiyet duygusunun temel kaynagi kabul edilen milliyetcilik, cogunlukla irkcilik, fasizm, etnikcilik gibi söylemlerle bir arada anilsa da gerek günümüz gerekse eski toplumlarin en belirgin sosyolojik gercegidir. Milliyetcilik daha cok birlestirici ve ayni zamanda esitlikci yaniyla irkci anlayistan tamamen ayrilmaktadir. Irkcilik daha cok biyolojik benzerlikler ve bir digerinin üzerine yaptigi üstünlük anlayisi üzerine kurulan bir söylem olmasi yönüyle milliyetcilik ile bagdastirilamaz. Baska bir ifadeyle irkcilik milletlerin…mehr

Produktbeschreibung
Bireylerin mensubu olduklari topluma karsi duyduklari baglilik ve aidiyet duygusunun temel kaynagi kabul edilen milliyetcilik, cogunlukla irkcilik, fasizm, etnikcilik gibi söylemlerle bir arada anilsa da gerek günümüz gerekse eski toplumlarin en belirgin sosyolojik gercegidir. Milliyetcilik daha cok birlestirici ve ayni zamanda esitlikci yaniyla irkci anlayistan tamamen ayrilmaktadir. Irkcilik daha cok biyolojik benzerlikler ve bir digerinin üzerine yaptigi üstünlük anlayisi üzerine kurulan bir söylem olmasi yönüyle milliyetcilik ile bagdastirilamaz. Baska bir ifadeyle irkcilik milletlerin kendinden olmayana düsmanca duygu beslemesidir. Fasizm ise daha cok seckinlige dayanmakta ve hatta siddetle bütünlesmesi ile halkin iradesinden daha cok, siyasi iktidarin öncelikli olarak mutlak hakimiyeti ve devletin üstünlügüne atif yapmakta ve halkin iradesi yok sayilmaktadir. Fasizm ve milliyetcilik kavramlarinin ikisinde de milli birlik ve beraberlik anlayisi vurgulansa da, fasizmde bu yaklasim millet iradesinden daha cok otoriter bir anlayisin baskisi altinda gercekleserek daha cok iktidarin kayitsiz sartsiz egemenligi ve millet icin devlet degil devlet icin millet anlayisi baskin gelmektedir. Calismamizin ana temelini teskil eden Türk milliyetciligi ise, Osmanli Imparatorlugunun dagilma döneminde ortaya cikmis olmasi ile modernist, toplumun birlikte yasamaktan dogan dayanisma duygusuna olan yaklasimi ile de ilkci bir nitelik tasimaktadir. Calisma kapsaminda görülebilecegi gibi, Türkiyede ve dünyada Türk milliyetciligini fasizm tanimlamasi ile bütünlestirme egilimi genellikle, sol düsüncenin etkisi altinda ortaya cikmis ve kapsamli bir degerlendirmeden ziyade fasizmin asiri milliyetci yönü üzerinden yürütülmüstür. Dolayisiyla sol düsüncenin tarihsel ve ideolojik karsiti konumunda bulunan Türk milliyetciligine yönelik fasizm iddiasi, Osmanlinin son döneminde ortaya cikan Türkcülük akiminin Ziya Gökalp gibi savunuculari tarafindan kesin bir sekilde reddedilmistir Türk milliyetciliginin en büyük düsmanlari olarak nitelendirmesi dogru olsa da, komünizm karsitligi ve fasizm arasinda paralellik kurmak zordur. Temel olarak iki bölümden olusan calismamizin birinci bölümünde özellikle fasizm nasyonalizm, falanjizm ve milliyetcilik gibi tanimlamalara yer verilmistir. Ikinci bölümde ise Türk milliyetciliginin Osmanlinin son dönemlerinde ortaya cikmasi ile Cumhuriyet döneminin 1960lara kadar olan kisminda siyasal partilesme hareketlerine kadar olan sürec incelenerek entelektüel Türk milliyetciliginin dogusu verilen mücadeleler ve dönemin Türk aydinlarinin hangi zorluklarla Türkcülük akimini savunduklari anlatilarak Türkcülügün özellikle fasizmden farkli ve kültür temelli bir akim olup olmadigi ortaya konulmaya calisilmistir.