Bu kitabin yazilma gayesini aslinda kitabin sonuc bölümünde yazdim. Belki eklemek adina sunlari diyebilirim. Gerek toplumsal algilarin gerekse; bu algilara bagli olarak ihdas edilen yasal düzenlemelerin erkegi nasil sünepelestirdigini, yasalarin ihdasinda yaradilisa bagli farkliliklarin gözetilmemesinin erkekler acisindan ne türden haksizliklara sebep oldugunu özellikle anlatmaya calistim. Ayrimciligin iyisinin kötüsünün olmayacagini, böyle bir gaye güdüldügünde en iyimser düzenlemelerin dahi özellikle erkekler aleyhine büyük haksizliklara sebep oldugunu anlatmak istedim. Kanun koyucunun yasalari ihdas ederken kadin erkek ayrimi yapmaksizin kaleme aldigi hükümlerin bile aslinda bilincaltinda kadini koruma adina yapildigini ancak bunun haksizliklara sebep oldugunu anlatmak, yine aile meselelerine bir de erkek tarafindan bakilmasini istedim. Asil önemlisi de; her erkegi de bir annenin dogurdugunu, erkeklerin de ana kuzusu oldugunu, bir erkege yapilacak haksizligin kadin olarak onlarin annelerinin haklarini da ihlal ettigini anlatmak istedim. Erkek annelerinin son yillarda kendilerinin gelinleri tarafindan yok sayilmaya baslandigini düsündüklerini biliyorum. Yasalastirilmis bu adaletsizlik sisteminin en büyük magdurunun anneler oldugunu acikca ifade etmek gerektigine inaniyorum. Eslerine ve cocuklarina karsi itibarsizlasan ogullarindan anneler umudunu kesmek üzere, artik bütün anne babalar erkek evlat sahibi olmaktan sa, kiz evlat sahibi olmayi istemekteler. yasalastirilmis adaletsizlik nitelemesini Tolstoyun Ivan Ilyicin Ölümü isimli kitabin ön sözünden aldim Özellikle bosanan, cocuklarinin velayetini alamamis bir babanin ne kadar yalniz ve caresiz oldugunu, son yillardaki bosanmalarin gercekte kaybedeninin erkekler oldugunu anlatmaya calistim. Iste bütün bunlarin farkina varilmasinin, mutlu ailelerin cogalmasi acisindan önemli oldugunu, bosanma oranlarinin, babasiz yetisen cocuk oranlarinin bu farkindaliga bagli olarak yapilacak düzenlemeler ile belki düzeltilebilecegini düsünüyorum. En azindan bu kapiyi aralamak adina bu kitabi üzerime alabilecegim tüm tepkilere ragmen yazmak zorunda oldugumu düsündüm. Belki de bir hakim olmam sebebi ile üzerime fazlaca gelinecek. Ancak buna ragmen bu kitabi yazmaliydim. Zira farkinda oldugumu sandigim seyleri yasadiklarima borclu oldugumu düsünüyorum. Böyle bir kitabi yazmamanin dogru olmadigini düsündügüm icin, aslinda kendimi yazmak zorunda hissettim. Bosanma ile yavrularini, emegini, bazen gelirini, evini kaybeden biz erkekler olarak, bir seyler yazmak gerektigine inandigim icin yazdim. Neyin ne kadar farkina vardim da yazdim, veya ne kadar dogru söyledim bunu bilmiyorum ama bunun takdirini okuyucuya birakiyorum. Bu kitabin tarafimdan yazilmasi aslinda bir yönü ile benim icin iyi bir durum olarak degerlendirilmeyebilir. Zira okuyucu ister istemez yazdiklarimla ailemle özdeslestirme yoluna gidebilecektir. Bu durum ise beni gercekten üzer. Ama bastan sunu söyleyeyim ki, ne evlatlarimin anneleri ne de kendi annem bu olumsuzluklarla özdeslestirilemeyecek nitelikte insanlardir. Bunun ayrintili gerekceleri üzerinde durmak ise faydalibir yaklasim olmayacagindan, bu yönde bir izahta bulunmayacagim.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.