Her cocuk er gec ayni seyi yasar Bir zaman gelir, onun icin ev olmaktan cikar ev. Ne erken cocuklukta oldugu gibi kesfedilecek bir distir artik, ne de dis dünyaya karsi siginilacak bir ic. Tam olarak ne zaman yasariz bunu Evin disariya karsi bir siginak oldugu kadar bir engel de oldugunu fark ettigimiz an mi Evin gecici, ana babamizin gücsüz, ölümlü oldugunu sezdigimiz an mi Yoksa evin bize bir ic dünya bagislarken ayni zamanda büyük bir ic sikintisi da verdigini, bir ic dünyasi olmanin bedelinin bu ic sikintisi oldugunu fark ettigimiz an mi Bu duygunun zamani, yogunlugu, katlanilabilirligi evden eve, cocuktan cocuga degisir kuskusuz. Tek bir sey disinda Ömür boyu bize eslik eden mutluluk imgelerimizin oldugu kadar, kurtulmak icin hep caba harcayacagimiz korkularimizin, dagitmak icin her yolu denedigimiz ic sikintimizin da kaynagi, kaynagi degilse bile ilk sahnesi orasi. Iste oraya, o mutluluk mekaninin arka bahcesine, bircok düsün oldugu gibi bircok siirin, öykünün, romanin da imgelerini topladigi o arka bahceye bakmamin nedeni bu...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.