12,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Postmodernler gibi feministlerin de, geleneksel felsefi temellere dayanmayan yeni toplumsal elestiri paradigmalari gelistirmeye calistiklari iddia ediliyor. Feminist kuramin postmodern olmasi gerektigi ileri sürülüyor. Derridanin feminizm konusundaki duyarsizligi, hatta Derridanin feminist olup olmadigi, Foucaultnun ise cinsel ayirim konusundaki körlügü sorgulaniyor. Feminizm ve Ayirimda Boyne, Foucault ve Derridanin ayirimi tanimak ve dogrulamak icin gösterdikleri ortak cabadan yola cikarak ayirimin gercek siyasasinin giz perdesini, bu iki düsünürün yapitlarina iliskin yaptigi derinlikli…mehr

Produktbeschreibung
Postmodernler gibi feministlerin de, geleneksel felsefi temellere dayanmayan yeni toplumsal elestiri paradigmalari gelistirmeye calistiklari iddia ediliyor. Feminist kuramin postmodern olmasi gerektigi ileri sürülüyor. Derridanin feminizm konusundaki duyarsizligi, hatta Derridanin feminist olup olmadigi, Foucaultnun ise cinsel ayirim konusundaki körlügü sorgulaniyor. Feminizm ve Ayirimda Boyne, Foucault ve Derridanin ayirimi tanimak ve dogrulamak icin gösterdikleri ortak cabadan yola cikarak ayirimin gercek siyasasinin giz perdesini, bu iki düsünürün yapitlarina iliskin yaptigi derinlikli metin kazisiyla aralamaya calisiyor. Yirminci yüzyilin ikinci yarisinda toplumsal yasama iliskin aliskanliklarimizi ve degerlerimizi sorgulamamizi saglayan Michel Foucault kadinlarin özgürlesme hareketi icin neler düsünüyor Temelinde dilin bulundugu tüm kurumlari altüst eden bir yaklasim gelistiren Jacques Derrida kadinin özne olmasiyla ilgili neler söylüyor Toplumu ve dili özgürlestirmeleriyle taninan bu iki felsefeci kadin hareketine nasil yaklasiyor, feministlere yol göstermek, onlarla birlikte düsünmek icin caba gösteriyorlar mi Foucault cinsel ayirim söz konusu oldugunda körlesiyor mu Derrida feminist yaklasimin metafizigini sarsmayi istiyor mu Roy Boyne, tüm bu sorulari yanitlamak icin yapisalcilik-sonrasi dönemin önde gelen felsefecileri Foucault ile Derridanin yapitlarindaki feminizmle ilgili ipuclarini bir araya getiriyor ve derin bir arastirma sonucunda postmodern hareketin feminizme bakisini aciga cikariyor.