Kollarini boynuma dolayip bana sariliyor ve basini omzuma yasliyor. Ama mesele su Az önce ona söylediklerim, bütün gün ara ara düsündüklerim, sey, bir tür görünmez cizgiyi asmisim gibi hissediyorum. Hic gelmek zorunda kalmayacagimi sandigim bir yere gelmisim gibi hissediyorum. Ve buraya nasil geldigimi bilmiyorum. Garip bir yer. Kisa, zararsiz bir rüyanin, sonra da sabah erkenden yapilan uykulu bir konusmanin beni ölüm ve yok olus düsüncelerine sürükledigi bir yer. Yasamin aci yüzüyle bu kadar erken tanismasaydi, kuskusuz yine yazar olurdu ama hicbir zaman okurlari tarafindan böyle sahiplenilmezdi Raymond Carver. Genclerin haytalik yapip havai asklar kovaladigi yaslarda o evli ve iki cocuk babasiydi. Hayati ögrenmenin yolu, buldugu her iste calismakti. Benzincide calisti, hademelik, garsonluk yapti. Yasananlar, kagida döküldügünde bazen Cehov tadindaydi, bazen Kafka... Insanlarin yasamlarinda barinan, gizlenen öyküleri, yalin, gercekci, acitan siirsel bir dille yansitti. Yenilenler ickiye siginirken, kisa öykü türünü yeniden var eden Carver, her basarisinda icti, cok icti, ölümüne icti... Raymond Carverin son dönem öykülerini iceren Fil, yazarin en önemli eserlerinden biri olarak görülüyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.