Nihan Kaya, yaraticiligin fildisi kuyu oldugunu iddia ediyor. Bütün bir psikanalitik düsüncenin panoramasi olan Fildisi Kuyu, farkli türde edebiyat metinlerinin, cesitli estetik teorilerinin ic dinamiklerini tartisiyor, psikanalitik kuramin edebiyata nasil ve ne sekilde uygulanabilecegini örneklerle gösteriyor. Genisletilmis ve gözden gecirilmis tekrar baskisiyla Fildisi Kuyu yeniden okurla bulusuyor. Edebiyatcilar tarihte sik sik fildisi kulede olmakla suclandi. Halbuki edebiyatci, fildisi kuyudan yaziyor. Evet, burasi fildisi. Ama dünyaya yukaridan bakan, hayattan kopuk bir kule degil. Bilakis, dikey hayatla, yüzeyde olan biten her seyin deriniyle, ic dinamikleriyle mesgul bir sondaj kuyusu. Edebiyat da psikoloji de, görünen gercekligin altindakilere ulasmayi amacliyorlar. Yazar eserini hazirlarken gündelik hayatla arasina mesafe koymak zorunda; ama hayatin disindan degil, olabildigince derininden bir caba bu. Bu yüzden edebiyat ve psikoloji, bize fildisi bir kuyunun icinden sesleniyor, bizi o fildisi kuyunun icine cagiriyorlar.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.