10,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
5 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Otuz yil süren ve bir dönemin acimasiz carkinda icten ice küllenen bir askin öyküsü. Ikisi de sevdali, ikisi de vurgun Ama öncelikleri farkli, önceliklerinde bir tek ben leri yok. Egolarindan arinmis iki birbirinden güclü, seven yüregin öyküsü Insanlar belli saatler arasinda yasamlarini isteklerinin disinda sekillendirmeye, aman ha, neme lazim diye diye kendi özgürlüklerini kendi elleriyle kismaya baslamislardi. Suskun, konusmaya korkan bir güruha dönüsüyordu toplum. Ve buna bölük pörcük bir orada, bir burada birkac ögrenciden baska ses cikaran da kalmamisti. Onlar da acimasizca susturuluyordu…mehr

Produktbeschreibung
Otuz yil süren ve bir dönemin acimasiz carkinda icten ice küllenen bir askin öyküsü. Ikisi de sevdali, ikisi de vurgun Ama öncelikleri farkli, önceliklerinde bir tek ben leri yok. Egolarindan arinmis iki birbirinden güclü, seven yüregin öyküsü Insanlar belli saatler arasinda yasamlarini isteklerinin disinda sekillendirmeye, aman ha, neme lazim diye diye kendi özgürlüklerini kendi elleriyle kismaya baslamislardi. Suskun, konusmaya korkan bir güruha dönüsüyordu toplum. Ve buna bölük pörcük bir orada, bir burada birkac ögrenciden baska ses cikaran da kalmamisti. Onlar da acimasizca susturuluyordu Cezaevleri gencecik ögrenci cocuklarla dolup tasiyordu. Iskence haberleri önlenemez olmustu Aydin denilen adi önde gecenler de bu dönemde daha bir sik, markali kravatlarla, biryantinli saclarla dolasmayi, konusurken söze eeeiii diye düsünerek konusuyormus gibi baslayip, bos birkac süslü, hangi yana ceksen o anlama gelecek cinsten, lastikli söz gevelemekten baska bir sey yapamaz olmuslardi. Gazeteler carsaf carsaf magazin kokuyordu. Haberlerin yasanan gerceklerle ilgisi yoktu. Milletin, memleketin sorunlari ancak ve ancak vicdanlarda sizim sizim sizlayarak ve her gecen gün büyüyerek varliginin gercekligini sürdürüyordu. Sagci, solcu diye birbirine düsman olmus ayni mahallenin, ayni köyün, ayni sehrin insanlari, zaman zaman istemeseler de yasamlarina yapilan bu müdahalenin farkinda birlesiyorlardi Halk tedirgindi. Issizlik, yoksulluk yadsinamaz boyutlarda, dünya kamuoyunun gözü önünde büyüdükce büyüyordu. Dönemin ileri gelenlerinden biri gerekirse demokrasinin üzerine sal örtülmeli diyebiliyordu Ve onlar bu ülkede, bunca mutsuz insanin arasinda mutlu olmak icin önce ben diyemediler. Aslinda yasananlar tarihin tekerrüründen baska bir sey olmayacakti. Ülkede yasanan sorunlar hic degismedi. Ama onlar