21,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Medrese egitiminin cöktügü, cemiyetin baska arayislar icine girdigi sirada, Bati tarzi mektepler ön plana cikar. Artik medreseden kacis baslamistir. 1860-1870li yillar Türkiyesi, üniversitelerin, Galatasaray gibi Bati tarzi yeni mekteplerin ortaya ciktigi devredir. Bu devrede yeni bir arayis icine giren aydin kitle, ilk etapta cöken kurumlara taze kan aramaya baslar. Bunun ilk baslama noktasinin, egitim kurumlari olmasi da tabiidir. Bu kurumlarda karsilasilan ilk zorluk ise, Osmanlicanin imlasi meselesi olur. Cünkü, bu dilin elde mevcut ne belli bir yazim kurali; ne de lugati vardir.Ayrica,…mehr

Produktbeschreibung
Medrese egitiminin cöktügü, cemiyetin baska arayislar icine girdigi sirada, Bati tarzi mektepler ön plana cikar. Artik medreseden kacis baslamistir. 1860-1870li yillar Türkiyesi, üniversitelerin, Galatasaray gibi Bati tarzi yeni mekteplerin ortaya ciktigi devredir. Bu devrede yeni bir arayis icine giren aydin kitle, ilk etapta cöken kurumlara taze kan aramaya baslar. Bunun ilk baslama noktasinin, egitim kurumlari olmasi da tabiidir. Bu kurumlarda karsilasilan ilk zorluk ise, Osmanlicanin imlasi meselesi olur. Cünkü, bu dilin elde mevcut ne belli bir yazim kurali; ne de lugati vardir.Ayrica, Cevdet Pasanin Belagat-i Osmaniyesinin ortaya cikisi ile Semseddin Saminin Osmanlica diye bir dilin olmadigi tezini ortaya atmasi,medreseliler tarafindan büyük bir tepki ile karsilanir. Bu sekilde baslayan ilk kivilcim,Talim-i Edebiyatin da basinda görülmesiyle siddetini iyice artirir. Osmanlicanin varligini savunan Haci Ibrahim Efendi, meseleyi dn acidan ele alarak, Arapcanin dn, ilm lisanimiz olmasi, dilimizin dayanaginin Arapca olusunun yaninda, Halifeligin dayanaginin dahi, Kuran-i Kerm oldugu fikrini öne sürer. Kemal Pasazade Sait ise, Osmanlica diye bir dilin olmadigini,zira, sözü edilen dilin, Türkce oldugu tezini öne sürerek,Semsettin Saminin görüsüne destek verir. Dil üzerine olan bu tartismalarda, Kemal P.Saidin disinda, devrin ünlülerinden Ahmet M. Efendi, R.Ekrem, N.Kemal, A.Hamit,Sami P. Sezai, E.Tevfik, A.Süreyya, Nüzhet Ortanca, Macit Pasa, M.Naci ve Ali Sedadin yani basinda, irili ufakli yazar yer alir. Sonlara dogru,Türkcenin varligi veya yoklugu ile Arapca kelimelerden soyutlanan Türkcenin ilim dili olamayacagi, Osmanlica imla icin, Fransizcadan sesli harflerin alinmasi gerektigi, mevcut alfabenin yetersizligi, bunun yerine Ermeni yada Latin Alfabesinin alinmasi yolunda ortaya atilan yeni bir teklif, ortaligi karistirir.