13,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

15 yilini yargi bürokrasisinde doldurmus ve militer düsünüs tarzlari ile askeri bürokratlarla yogun bir iliski icinde olmus bir kisi olarak sunu acikca ifade etmem gerekir ki, Türk demokratiklesmesinin önündeki en büyük engel ve demokrasi üzerindeki en büyük gölge, Genelkurmay askeri bürokrasisinin günümüz Türkiyesinde bulundugu yanlis konum ve askeri düsünüs tarzlarinin sivil parametreler üzerindeki yadsinamaz hakimiyetidir. Sivil güc odaklari ve sivil toplumun önünde korku veren bir mania olarak bulunan Genelkurmay bürokrasisi, gecmisten günümüze uzayan sürecteki 27 Mayis 1960, 12 Mart 1971,…mehr

Produktbeschreibung
15 yilini yargi bürokrasisinde doldurmus ve militer düsünüs tarzlari ile askeri bürokratlarla yogun bir iliski icinde olmus bir kisi olarak sunu acikca ifade etmem gerekir ki, Türk demokratiklesmesinin önündeki en büyük engel ve demokrasi üzerindeki en büyük gölge, Genelkurmay askeri bürokrasisinin günümüz Türkiyesinde bulundugu yanlis konum ve askeri düsünüs tarzlarinin sivil parametreler üzerindeki yadsinamaz hakimiyetidir. Sivil güc odaklari ve sivil toplumun önünde korku veren bir mania olarak bulunan Genelkurmay bürokrasisi, gecmisten günümüze uzayan sürecteki 27 Mayis 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Subat 1997 ihanetleri ve müdahaleleri ile kazandigi özerk ve imtiyazli statüsünü korumaya ve daha da gelistirmeye calismakta, yargi bürokrasisini pasivize etmekte ve sivil elitlere karsi daha da özgür ve alternatifsiz bir tabu olmanin pesinde kosmaktadir. Böyle bir düsünce tarzinin ise vatanperverlikle, irade-i milliyeye saygi ile milletin emrinde olma düsüncesi ile ve demokrasi istemekle en ufak bir paralelligi olamaz. Kimse bizi bu tenkit ve analizlerimizle düz mantik bir ordu karsitligi icinde görmemelidir. Gayemiz asirlarin izlerini ve kahramanligini üzerinde tasiyan kahraman ordumuzun milletiyle bir bütün halinde, 21. yy gerceklerine uygun ve demokratik sistem icinde nasil yer almasi gerektigine isaret etmektir. Tek ümidim su ki, belki benim bu onurlu mücadelemden bir müddet szonra, bu mücadeleyi esasen vermesi ve belirli bir seviyede cesaret sergilemesi gereken irade-i milliyenin temsilcisi olan sivil siyasiler, bakarsaniz mahcubiyet icerisine girerler de, onlarda cesur bir demokratik uyanisa sahit oluruz veya bizden sonra sahit olur bu aziz millet... Öncelikle belirtmek gerekir ki bu kitap milletimizin bagrindan cikan mehmetcikleri üzmek icin kaleme alinmadi. Onlar adina hareket ettigini söyleyen bir kisim kimselerin bu milletin üzülmesine yol acanlarin yanlislarini dile getirmek ve Ordunun Devleti Mi - Devletin Ordusu Mu Sorusuna cevap bulmak üzere kaleme alindi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.