Bir dervis 12 yüzyilda Afganistandan yola ciksa yürüye yürüye kacinci yüzyila varir Kalbinde bir insanin kücük sevdasi, mutlak hakikatin büyük askiyla kac dünya yürüyebilir Ibakorkmazin Ebu Dürrü, gönlünde o Hintli dilberin kara gözleriyle ve aklinda zor sorularla bin yila yakin zaman gezdikten sonra yazarin birkac ayrintiyla kurdugu Fakizadeyi buldu. Fakizade de Ebu Dürrü ve onun üstüne yazdigi eseri Ibakorkmazin kaleminin ucuna getirdi. Gezginin sesi nereden nereye, hangi cagdan hangi caga ulasiyor Peki zaman, cag denebilecek parcalara bölünebilir mi Peki bir yazar asirlar öncesinden gelen sesleri duyabiliyorsa zaman diye bir sey var midir Öyleyse dinle Senin simdi dedigin zamani ben simdi yasiyorum. Demek ki senin su aninla, benim su anim arasinda bir fark oldugunu iddia etmen zor. Anlar arasindaki farkin ortadan kalktigi an, yalnizca su andir demek ki. Oysa biz su ani yasayincaya kadar farkli zamanlarda yasadigimizi saniyorduk. Ama bak, tarih dedigimiz sey de avuclarimizin arasindan, bu satirlarin arasindan ve zihnimizden eriyip gidiverdi. Mesela benim su an ölü olmam neyi degistirir Düpedüz sohbet ediyoruz seninle. Ben söylüyorum ve sen dinliyorsun. Üstelik senin su an dedigin anda...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.