Andere Kunden interessierten sich auch für
Cagimiz insan düsüncesi sürekli olarak degisen, nazik ve buhranlarla dolu bir devre icinde bulunmaktadir. Bu degismelerin temelinde iki esasli sebep vardir; Birincisi, uygarligimizin bütün ögelerinin kaynagi olan dini, politik ve toplum inanclarinin yikilmis olmasidir. Ikincisi, bilimlerin ve teknigin yeni buluslarinin dogurdugu yepyeni yasama ve düsünce sartlarinin meydana gelmesidir. Eski inanclarimizin sarsildigi ve kayboldugu toplumumuzun eski direkleri birer birer yikildigi halde, kalabaliklarin baskisi ve nüfuzu, hicbir seyin baskisi altinda olmadan, hükmü daima büyüyen bir güc haline gelmistir. Bu bakimdan icine girmekte oldugumuz cag, gercekten kelimenin tam anlamiyla egonun vahsetinin ve bireyin sehvetinin cagi olacaktir. Kitlelerin psikolojisini anlamak onlari yönetmeyi bilmek degil; hic olmazsa bütünüyle onlar tarafindan yönetilmemek isteyen devlet adamlarinin sermayesini olusturur. Dogrusunu söylemek gerekirse; dünyayi yönetenler, dinlerin ve imparatorluklarin kuruculari, bütün inanislarin peygamberleri, taninmis devlet adamlari ve bunlarin yaninda daha alcak gönüllü insan topluluklarinin liderleri, kitlelerin ruhlari hakkinda cok zaman gayet kesin bir bilgiye sahip psikologlardir. Psikolog olduklarini bilmeyen bu kisiler, kitlelerin ruhunu iyi tanidiklarindan, onlara kolaylikla hükmetmislerdir.