Ses tutulmasi böyle bir sey olmaliydi. Söylenmesi gereken bütün sözcükler dilime üsüsmüstü, ama sesim yoktu Sesimi bulamiyordum Sadece gülümseyerek yüzüne bakiyordum. Gülümseme de gülümseme olsa Misket karasi gözleri gözlerime takildi kaldi, icini cekti, sayisiz olasilik geldi gecti, anilarin hizina yetisemiyordu. Dogrulmaya calisti. Yüreginin derinliklerinden baslayan sevinc gülümsemeyle birlikte gözlerine, oradan da agiz kivrimlarina yürüdü. Meliha Akay; Gülüsün Gelincik Tarlasi kitabindaki öykülerinde, Beyaz Pelerinli Daglara cagirir okuru; Onlari görmeden, karda gizli buzula dokunmadan, beyazdan kizila iz sürmeden ne kendi yüregine dokunabilirsin ne de baska bir yürege diyerek. Cünkü o Beyaz Pelerinli Daglarda; usul usul ruha dokunan, dokunurken düsünmeye sevk eden, kendi anilarinizin dehlizlerine götüren öyküler vardir Cünkü hayat; Cogu kez capraz yönlere gitse de, yarina giden yol dün kurdugum düslerin ovasinda sakliydi hep. Ruhunun topraklari düs tohumlariyla yeserenlere...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.