Dünyanin dört bucagindan insanlar ile tanisti. Kültürlerini, tarihlerini, yasama sekillerini, hayata bakis acilarini kesfetti. Her meslekten insanlar tanidi. Bir süre sonra kaleme aldi. Aralarinda, yabanci insanlar, avukatlar, belediye baskanlari ve usaklari, evden kacan kizlar, dünyayi gezen adamlar, hayatina son vermek isteyen adamlar, yagmura asik insanlar, papazlar, eglence hayati, yazarlar, sanatcilar, ciftciler, astrologlar, köylüler, sokak cocuklari, zenginler, ögretmenler, siyasetci ve ekonomistler de vardi. Gizemli bir sekilde insan yasamlarina girdi. Farkli insanlar ve hikayelerini tanidi. Gözleri bircok insandan görsel topluyor ve bunu yaraticilikla disari vuruyordu. Farkli insanlari tanimaktan mutluydu. Buradaki cogu insan aciyi yasatmis, hayatina zarar vermis olsa bile her hayata inen melek gibi sefkatli dokunuslari vardi. Onunla konusan bir insan farkliligini aslinda hemen anliyordu. O ise bu esnada normallesmeye calisiyor, hemen onlardan biri oluyordu. Cünkü o, iyi bir sirdas ve yoldasti. Duygulara tutunarak, dünyadaki zamanini fark etmeden kendi varligini tanimayan insanlara firsat vermis. Ihtimal kapilari var, bak gel birlikte iceri girelim diyor. Nuray Sahin, ülkemizde erken yasta kendisini kesfeden genc yazarlarimizdan birisi. Solmayan Bir Rengin Var Akdeniz isimli ilk denemesini yazdiginda henüz on bes yasindaydi. Ilk kitabi Ayin Isiltisini da bu yaslarda cikardi ve büyük ilgi topladi. Simdi ise Gün Gibi Yeniden isimli kitabi ile karsimizda. Ve ben zarlarimi Nuray Sahin icin atiyorum. Cezmi ERSÖZ, Yazar
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.