Bilindigi gibi, Islam hukukunun temel kaynaklari, Kuran ve sünnettir. Bu temel kaynaklarda bireyi mutluluga, toplumu huzur ve güvene kavusturacak ana prensipleri, aciklama ve yönlendirmeleri bulmak mümkündür. Bu baglamda Kuranin, umumiyetle genel norm niteliginde evrensel sabitelerle gercek bilginin ögretisini icerdigi, sünnetin ise, genel de özel norm niteliginde bireysel ve toplumsal pratikleri olusturdugu söylenebilir. Islam hukukunun yazili olmayan diger bir kaynagi da akil ve örf, adetlerdir. Akil sayesinde, naslarin anlasilmasi ve yorumlanmasi saglanarak farkli dönem ve bölgelerde insanoglunun karsilastigi problemlere genel veya özel cözümler getirilebilmistir. Zira sinirli olan nasslar, sinirsiz olan sosyal olgularin bütününü icine almaz. Bu durum, zorunlu olarak ictihadi gündeme getirmistir. Toplumda yeni ortaya cikan problemlerin cözümü icin ictihat, hem dini bir görev hem de pratik hayatin devami icin bir zarurettir. Süphesiz ki, Kuran ve sünnette acikca ele alinmayan cagdas problemler, Islam hukuk bilginleri tarafindan, hukuk ser- deliller, naslarin genel ruhu, genel hukuk kurallari ve bilimsel verilere dayanilarak hukuk usulü disiplini hikmet-i tesrve mekasid-i seria icinde cözüme kavusturulmaya calisilmistir. Islam hukukunun mahiyeti ve özellikle sosyal degisme karsisindaki tavri, bugün üzerinde cok durulan ve tartisilan bir konudur. Islam hukukunun, bir taraftan kesin ve degismez din hükümler icirdigi, bu yüzden de degisime kapali oldugu iddia edilirken, diger taraftan sabit prensipler cercevesinde dinamik bir yapiya sahip oldugu da ifade edilmektedir. Bu kitabimizda taklid karanligindan ictihad aydinligina cikmak temennisiyle ictihad ve taklid konusu ele alinmistir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.