Her öykünün bir siiri vardi ve her siir insani delip gecen bir yasanmislikti. Yasanmisliklar hafizanin insana oynadigi oyunlarla yeni yeni kiliklara giriyor, suda gözü yasli bir balik görebiliyordu insan mesela. Ölü babalar gecebiliyordu trenin icinde bir bayram sabahi. Sevgiliyi yastiklara gecirebiliyordu kilif niyetine... Sair kelimelerin hic bir sorumlulugunu almadan istedigi anlamlari yükleyebilirdi onlara. Kelimeleri istedigi gibi savurabilirdi ordan oraya. Isin güzel tarafi okuyan da istedigini yapabilir, ne sair okuyucuya ne de okuyucu saire karisabilirdi... Günes Yanigi, düs ve gercegin topraklarinda bir gezinti, üstün bir güzelligi özleyen bir ciglik gibi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.