Ilk öykü kitabi Avuntularda kendine özgü derinligi ve siradanligin gücünü metinlerine zekice yediren Ömer Arslandan yeni öyküler... Günesi Kötü Evler, yola cikarken düslenen bütünün pesinde; asla acele etmeyen, konuskan oldugu kadar sessizlige gönül acan ve kiymetinin yillar gectikce daha da anlasilacagini düsündügümüz öyküler toplami. Öykülerdeki karakterlerin kafalarindan gecenleri o kadar iyi benimsiyoruz ki, yazarin bir sonraki hamleyi bizzat okura yaptiracagi hissine kapiliyoruz ama bir taraftan da metne yabancilasmamizi ustaca beceriyor anlatici. Kurgulardaki gercekle hayalin ortasinda, bir bilinmezin saskinligiyla kosacak, siginacak, korunacak seylerin pesine düsüyoruz; ama ne bir ev var kosacak, ne bir günes var siginacak ne de bir kötü var korunacak, öyleyse biz okur olarak öykülere nereden bakiyoruz Günesi Kötü Evler, öykücülügümüz icin mühim bir hamle; aleladeligin hükmünde, alti cizilecek cümlelerden uzak, sasaasini üslubundan alan aykiri bir rüya Ilk kez o kadar sayiklamisim. Babam, sayikladiklarimi hatira olsun diye yaldizli sigara kagidina not almis. O kagit durur hala. Ara sira egik yazisina, sayikladigim kelimelere bakarim. O atlari, güvercinleri, insanlari gözümün önüne getiremiyorum simdi. Egri bügrü kelimelerden ibaretler artik. Anlatmazsam tamamen kaybolup gidecekler belki de. Yalniz, tek bir görüntü tüm ayrintilariyla dün gibi aklimda; nefesimden bugulanmis camin arkasindan izledigim o adam, elindeki baltayi hincla eski sifonyerin üstüne indiren cingene. Onunla bir kere daha karsilasacagima inaniyorum, bu kez sadece ahsap aksami paramparca etmekle kalmayacak, aynayi da kiracak.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.