12,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Cönkler, Türk kültürünün en temel kaynaklarindan birisidir. Cönkler sayesinde sözlü kültürün en degerli ürünleri kayit altina alinmis ve bir anlamda ölümsüz kilinmistir. Basta halk sairlerinin siiri olmak üzere cesitli folklorik bilgilerin kaydedildigi ve uzunlamasina acilan, sirti dar, ensiz, deri kapli deftere cönk denilir.Benzerliginden ve seklinden dolayi bu defterlere sigirdili yahut danadili de denilmistir. Bazi kayitlarda cönk yerine beyazi büzürg ifadesi kullanilmistir. Aydinlar da bu defterlere sefinekari demislerdir. Cönkler üzerine yapilan yüzlerce calisma, binlerce makale ve…mehr

Produktbeschreibung
Cönkler, Türk kültürünün en temel kaynaklarindan birisidir. Cönkler sayesinde sözlü kültürün en degerli ürünleri kayit altina alinmis ve bir anlamda ölümsüz kilinmistir. Basta halk sairlerinin siiri olmak üzere cesitli folklorik bilgilerin kaydedildigi ve uzunlamasina acilan, sirti dar, ensiz, deri kapli deftere cönk denilir.Benzerliginden ve seklinden dolayi bu defterlere sigirdili yahut danadili de denilmistir. Bazi kayitlarda cönk yerine beyazi büzürg ifadesi kullanilmistir. Aydinlar da bu defterlere sefinekari demislerdir. Cönkler üzerine yapilan yüzlerce calisma, binlerce makale ve bildiriye ragmen Anadolunun her sehrinde, kasabasinda, köyünde incelenmemis bir cönkle karsilasmak hala mümkündür. Bunlar ve icerisinde yer alan bilgiler edebiyat hazinemizin kayip parcalari gibi ulasilmayi beklemektedir. Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal bu durumun altini Ya Kebkec adli calismasinda önemle cizmektedir Olgun bir Türk edebiyati tarihi yazilabilmesinin, bu meyanda sair biyografilerinin layikiyla tespitinin yolu, dilimizin -mümkün mertebe- bütün yadigarlarinin ortaya konulmasindan gecer. Edeb yadigarimizin nesri tamamlanmadan, edebiyat tarihimize dair söylenecek sözlerin eksik, konulacak teshislerin yetersiz, varilacak sonuclarin da isabetsiz olacagina süphe yoktur... Istanbula gelemedikleri icin tezkirelere girememis sairler, siir parcalari veya risaleleleri mecmualarin arasinda öylece kalakalmis müellifler hatta divani veya divancesi oldugu halde edebiyat literatürümüze kazandirilmamis pek cok sairimiz vardir... Edebiyat tarihimizce mechul yeni eserler, yeni sairler, her türden yeni metinlerin gün yüzüne cikarilmasinda, elimizdeki en degerli malzemeler ise mecmua-i esar adiyla andigimiz siir mecmualari ve kismen cönklerdir... Kayip oldugunu sandigimiz bircok eser, adini duymadigimiz pek cok sair, mechul veya divani bilinmeyen sairlerin divanlarda yer almayan siirleri hic kusku yok ki hala bu mecmualarin küf kokulu sayfalarinin arasinda gizlidir.