20,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Lev Davidovic Bronstayn, tüm dünyanin bildigi adiyla Trocki. 1905 ve 1917 Petrograd Sovyeti baskani. Kizil Ordu kurucusu ve baskomutani. Disisleri Halk Komiseri. Devrimin en sert bes yilinda Leninle birlikte ön saflarda mücadele eden devrimci, siyasetci, teorisyen... Hayatim, Sovyet Rusyanin kurulusundaki ikinci isim Trockinin, Türkiyedeki sürgün yillarinda kaleme aldigi otobiyografisi. Ancak alisilmis otobiyografilerin disinda, sürekli devrim fikrine uygun bicimde, bir mücadele araci olarak tasarliyor kitabini Trocki. Gencliginden baslayarak 1905 Devrimi, 1917 Devrimi, Rus Ic Savasi ve…mehr

Produktbeschreibung
Lev Davidovic Bronstayn, tüm dünyanin bildigi adiyla Trocki. 1905 ve 1917 Petrograd Sovyeti baskani. Kizil Ordu kurucusu ve baskomutani. Disisleri Halk Komiseri. Devrimin en sert bes yilinda Leninle birlikte ön saflarda mücadele eden devrimci, siyasetci, teorisyen... Hayatim, Sovyet Rusyanin kurulusundaki ikinci isim Trockinin, Türkiyedeki sürgün yillarinda kaleme aldigi otobiyografisi. Ancak alisilmis otobiyografilerin disinda, sürekli devrim fikrine uygun bicimde, bir mücadele araci olarak tasarliyor kitabini Trocki. Gencliginden baslayarak 1905 Devrimi, 1917 Devrimi, Rus Ic Savasi ve Stalinizme karsi verdigi mücadelesine ve nihayet Komünist Partiden ihracina kadar gecen zamani kapsayan kitabinda, kendi gecmisini anlatmanin yaninda mücadeleleriyle gelecek arasinda baglanti kurmak istiyor ve diyalektige olan benzersiz inancini gözler önüne seriyor. Hayatim, kalemiyle dövüsen bir devrimcinin hikayesi. Devrimci bir politika adaminin otobiyografisi, ister istemez bagli oldugu teori sorularina deginir, yer yer Rusyanin ve bütün insanligin sosyal evrimine de deginir, zaten devrim denilen zorlu zamanlarda bu ikisi birbirine cok yaklasir. ... Özellikle benim ömrümde o kadar büyük bir rol oynamis ve önemli bir sey olan, dogu ülkelerinde bugün pek canli bir ilgi uyandirmis bulunan ve adina Sürekli Devrim denilen teori, bu kitapta uzaktan uzaga kulaga carpan bir leitmotiv olarak kalacaktir.