18,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Heideggerin Nietzsche okumasi, gecen yüzyilin en derinlikli ve bir o kadar da muammalar iceren karsilasmalarindan biridir. Bu karsilasma vesilesiyle Heidegger, hem Bati metafiziginin son halkasina cevap vererek onun ulastigi siniri gösterir hem de Avrupa nihilizminin yikici etkilerini ortaya koyan Nietzschenin kaygisini yüklenerek ona belirli bir mesafeden de olsa eslik eder. Bu uzaklik ve yakinlik gerilimi Heideggerin Nietzsche okumasini derinlestirdigi gibi, bir o kadar da kendi düsünme dairesinin icine hapseder. Nietzsche, Heideggeri altüst eden bir filozof ve ayni zamanda nasil…mehr

Produktbeschreibung
Heideggerin Nietzsche okumasi, gecen yüzyilin en derinlikli ve bir o kadar da muammalar iceren karsilasmalarindan biridir. Bu karsilasma vesilesiyle Heidegger, hem Bati metafiziginin son halkasina cevap vererek onun ulastigi siniri gösterir hem de Avrupa nihilizminin yikici etkilerini ortaya koyan Nietzschenin kaygisini yüklenerek ona belirli bir mesafeden de olsa eslik eder. Bu uzaklik ve yakinlik gerilimi Heideggerin Nietzsche okumasini derinlestirdigi gibi, bir o kadar da kendi düsünme dairesinin icine hapseder. Nietzsche, Heideggeri altüst eden bir filozof ve ayni zamanda nasil düsünebilecegimizi, düsünmenin ne demek oldugunu ögreten bir ögretmen olarak görür. Heidegger nezdinde Nietzsche Bati düsünce gelenegine sikismisligi ile uzak durulmasi gereken bir metafizikci olarak yer edinse de, son kertede asilmasi gereken bir dagdir. Bu yüzden Heidegger, Nietzschenin daginin zirvesine cikmak icin degil, kendi sarp kayaliklarina yol almak icin kökensel olarak Nietzscheci bir yol izlemistir. Heideggerin Nietzsche okumasi, dar anlamda bir yorumlamadan ziyade, bir hesaplasmadir, iki zirveyi birbirinden ayiran bir körfezin karsi yakasindaki münzevi ruhlu dostla yapilan bir diyalog veya tartismadir. Heidegger, kendi yolunu tikayan Bati metafiziginin ucurumunun yanindan gecip gitmek icin bircok acidan bu Nietzscheci yolu kullanmissa da, sonunda adimlarini baska bir noktaya cevirdigini iddia eder. Ancak gercekten de düsünce icin yeni bir yol cizebilmis midir Felsefe tarihinin önemli karsilasmalarindan birine odaklanan bu kitap, Heideggerin Nietzscheyi kendi düsüncesine yerlestirmesini ya da sevkini ortaya koyuyor. Bu noktada Heideggerin Nietzsche temellügü sanattan siyasete, etikten tarihe kadar pek cok düsünsel patika icerisinde kendi düsüncesinin gecirdigi dönüsümleri de anlamamiz icin bir firsat sunuyor.