Uzun zamandir ne yazacagini merakla bekledigimiz, birden fazla türde yazdiklariyla oldukca genis bir okuyucu kitlesine hitap eden Seray Sahinerin yeni öykü kitabi Hepyek manifesto niteligi tasiyor... Simdiye dek Sahiner edebiyatinda pek asina olmadigimiz sulara cesurca giriliyor Hepyekte. Kir öyküsü cikiyor karsimiza ama bu tanidigimiz bir kir degil. Erkek anlaticilar, komiler, dansözler, babaanneler; hastane odalari, yetistirme yurtlari... Hepsi bir arada, kimsenin kurmadigi bir cetenin üyeleri... Hepsi bir arada, hepyek ile yüzlesmenin ne demek oldugunu tek basina anlatiyor. Insanlik tarihi, biraz da iletisim araclarinin tarihi olarak okunabilir. Bu araclarin neredeyse her biriyle kimi zaman sezdirerek, kimi zaman dogrudan anarak ugrasiyor Sahiner. Bunlari edebiyatin meselesi haline getiriyor. Hepyek; Hasim Iscan Gecidine her girdiginde bisiklet almaya karar verip gecitten cikar cikmaz bu hayali unutanlarin, feslegen görünce gayri ihtiyari oksayip elini koklayanlarin, sokak calgicilarina para verenlerin, niyet etmedikleri dünyanin falina gaipten isaretlerle bakanlarin, hayatta kalma yolu olarak oyunu benimseyenlerin kitabi... Ama hakikaten sadece bu kadari degil. Simdi, hepyek gelebilir Sahiner insanlarin en aptalinin bile artik cok enayi olamadigi bir dünyadan yaziyor asgari bir sinizm, bir hasinlik belki, bir külyutmazlik, hem bu dünyada sag kalmanin hem de yazinin inandiriciliginin kosulu haline gelmistir. - Orhan Kocak
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.