14,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Siyasi iktidarin, istikrar ve sürekliligini koruyabilmesi icin hukuk devleti olarak örgütlenmesinin önemli bir ideolojik islevi vardir. Erkek egemen ve sinifli toplum yapisinin bicimlendirdigi siyasi iktidar alani ve iktidardan masun oldugu var sayilan özel alan, hukuk devletinin kurucu rolü araciligiyla gayri sahsi bir düzenin parcalari olarak tahayyül edilir. Basta toplumsal cinsiyet ve kapitalist üretim tarzindan kaynaklananlar olmak üzere, her türlü baski ve sömürü iliskisinden soyutlanmis esit hukuki öznelerin, soyut normlar vasitasiyla özgürce hukuki iliskilere girdigi bu kurgusal…mehr

Produktbeschreibung
Siyasi iktidarin, istikrar ve sürekliligini koruyabilmesi icin hukuk devleti olarak örgütlenmesinin önemli bir ideolojik islevi vardir. Erkek egemen ve sinifli toplum yapisinin bicimlendirdigi siyasi iktidar alani ve iktidardan masun oldugu var sayilan özel alan, hukuk devletinin kurucu rolü araciligiyla gayri sahsi bir düzenin parcalari olarak tahayyül edilir. Basta toplumsal cinsiyet ve kapitalist üretim tarzindan kaynaklananlar olmak üzere, her türlü baski ve sömürü iliskisinden soyutlanmis esit hukuki öznelerin, soyut normlar vasitasiyla özgürce hukuki iliskilere girdigi bu kurgusal düzende iktidar görünmez olur. Hukuk devleti ilkesinin bu ideolojik islevi karsisinda, devlet ve hukukun hicbir zaman tarafsiz ya da nesnel olmadigi ve olamayacagina dair saptama önem tasir. Berke Özenc, Hukuk Devleti Kökenleri ve Küresellesme Cagindaki Islevinde soyut normlar vasitasiyla tarif edilen sosyal ve siyasal iliskiler yerine somut güc mücadelelerinin bicimlendirdigi bir sürec olarak hukuk ve devlet iliskisini ele aliyor. Ete kemige bürünmüs insanlarla, fiziki ve siyasi mücadelelerin sekillendirdigi hak alma süreclerini ve bu süreclerin nasil tanzim edildigini tartisiyor. Dolayisiyla soyutluk dünyasina ihrac edilip insanlarin hayatlari üzerindeki etkisi görünmez kilinan hukuki süreclerin, maddi bir zeminde somut insanlarin hayatina nasil etki ettigini ve somut siyasal sonuclar ürettigini tarihsel bir cerceve icinde inceliyor. Hukuk Devleti Kökenleri ve Küresellesme Cagindaki Islevi hukukun maddi iceriginin, onu üreten ve uygulayanlardan bagimsiz olarak düsünülemeyecegini vurgulayan kapsamli bir tartisma sunuyor.