Ilmin Kapisi olarak da gönüllerde yer eden Hz. Alinin rivayet yoluyla ulasan sözleri, Islam düsüncesinde oldugu kadar edebiyat geleneginde de genis tesirler birakmistir. Muhtelif rivayetlerle sonraki nesillere ulasan, Sad Kelime ve Nesrül-Leʽal isimleriyle bir araya getirilen bu sözler, manzum ve mensur olarak ilk olarak Farscaya daha sonra Türkceye tercüme edilmistir. Asirlar icinde tercüme ve serhleriyle birlikte Hz. Ali vecizeleri oldukca genis bir literatür meydana getirmistir. 12. asir alimlerinden Tabers tarafindan derlenen Nesrül-Leʽal, Hz. Alinin her harften ortalama on sözünü ihtiva eden bir vecize mecmuasidir. Ahlak ve hikem nitelikli sözleri ihtiva eden Nesrül-Leʽal, 14. asrin baslarindan itibaren Farscaya nazmen tercüme edilmeye baslanmistir. Yaklasik bir asir sonrasinda ise Türkce manzum ve mensur tercümeleri kaleme alinmistir. Anadolu sahasi klasik Türk edebiyatinin kurucu isimleri arasinda yer alan Hoca Mesd, 1346da Nesrül-Leʽalyi Tercümetül-Leʽal ve Tezkiretül-Meʽal ismiyle nazmen Farscaya tercüme etmistir. Yaklasik bir bucuk asir sonrasinda ise Rihlet, Hoca Mesdun eserini Tercümetül-Leʻal adiyla manzum olarak Türkceye cevirmistir. Hoca Mesdun Tercümetül-Leʽal ve Tezkiretül-Meʽal adli eseri, Nesrül-Leʽalnin Farscadaki ilk tercümelerindendir. Gecen asrin baslarinda Kilisli Rifatin ilim alemine kisaca tanittigi bu eser, henüz Fars edebiyati tarihi kayitlarina gecmemistir. Bu eser, erken tarihli ve önemli bir metin olan Tercümetül-Leʽal ve Tezkiretül-Meʽalyi; 16. asir sairlerinden Rihletnin Tercümetül-Leʻal adli Türkce tercümesiyle bir arada, Farsca ve Türkce karsilikli sayfalar halinde okurlarimizla bulusturmaktadir. Ayrica genc okurlarimiz icin Rihletnin Türkce tercümesi sadelestirilerek bugünün Türkcesiyle daha anlasilir hale getirilmistir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.