Islam medeniyetinin kurucu kaynagi olan Kuran-i Kerim, bu medeniyetin bilim, düsünce, ahlak, hukuk, sanat ve siyaset gibi cesitli alanlardaki tezahür sekillerinde bir can damari olarak islev görmüstür. Medeniyetimizin her alandaki ciceklenisi, asalet ve degerini bu kurucu kaynakla olan iliskisinden alir. Medeniyetimizin tarih icindeki serpilip gelismesi sürecinde bir acidan onu temsil edici nitelikteki bazi eserler de dil, üslb ve Kuranin telkin ettigi hakikat idrakine iliskin yorumlariyla terkib edici bir rol üstlenmislerdir. Bu baglamda, Ibn Arabnin eserleri düsünsel ufkunun derinligi ile oldugu kadar dil ve üslbuyla da en ön siralarda ve cigir acici nitelikte olmustur. Ibn Arabnin düsüncelerinin Islam dünyasinin her yerinde yanki bulmasi, onun sözünü ettigimiz bu terkib edici gücüyle aciklanacak bir durumdur. Ibn Arabnin düsüncelerini Kuranin varlik tasavvuruna yaslanan metafiziksel boyutlariyla derli-toplu bir sekilde ortaya koyan ve aciklayan düsünürlerin basinda Davd el-Kayser gelmektedir. O, özellikle Fuss üzerine yazdigi serhle, bu hakikat idrakinin icerim ve uzantilarina iliskin ufuk acici aciklamalarda bulunmaktadir. Bu yönüyle o, Ibn Arabnin seckin bir ögrencisi olmasinin yaninda, medeniyetimizin Osmanli aciliminin düsünce ufkunda cok önemli yeri olan bir sahsiyet olarak da karsimizda durmaktadir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.