14,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Türk öykücülügüne ve düsünce dünyasina yeni fikirler ve boyutlar kazandirarak unutulmaz eserler veren Rasim Özdenören, öykü ve düsüncedeki istikrarli ve güclü konumuyla kendinden sonra gelen pek cok yazari etkiledi. Türkceyi dogru ve güzel kullanmadaki mahareti, insan ruhunun sirlarina vakif olmasi, gözlemciligi, ayrintilari yakalamadaki ustaligi, dilde ve muhtevada yerli durusu her kesimde kabul gördü. Öyküleri; özetlenemez olusuyla, her defasinda yeniyi ve yenilenmeyi yakalamasiyla dikkat cekti. Benligimizi, bilincimizi tazeleyen, okuyucusunu tekraren kendine cagiran metinler ortaya koydu.…mehr

Produktbeschreibung
Türk öykücülügüne ve düsünce dünyasina yeni fikirler ve boyutlar kazandirarak unutulmaz eserler veren Rasim Özdenören, öykü ve düsüncedeki istikrarli ve güclü konumuyla kendinden sonra gelen pek cok yazari etkiledi. Türkceyi dogru ve güzel kullanmadaki mahareti, insan ruhunun sirlarina vakif olmasi, gözlemciligi, ayrintilari yakalamadaki ustaligi, dilde ve muhtevada yerli durusu her kesimde kabul gördü. Öyküleri; özetlenemez olusuyla, her defasinda yeniyi ve yenilenmeyi yakalamasiyla dikkat cekti. Benligimizi, bilincimizi tazeleyen, okuyucusunu tekraren kendine cagiran metinler ortaya koydu. Toplumdaki degismeyi, yabancilasmayi, uyumsuzlugu, modern cagin insaninin dramini ve trajigini sergilemedeki basarisiyla özgün bir yere sahip oldu. Bu özellikleriyle edebiyat ve düsün dünyamizin bilgesi olarak anildi. Türk öykücülügünün ve deneme yazarliginin gelmis gecmis en usta kalemlerinden biri olarak temayüz etti. Özdenörenin 1957-62 yillari arasinda yazip bir kismini dergilerde yayimladigi, bir kismini hic yayimlamadigi ilk öyküleri yillar sonra ilk kez bir arada... Kendi kusaginin iklimine ve esintilerine üst seviye bir bilincle taniklik eden genc Özdenörenin; insani, esyayi ve durumlari nasil algiladigina ve yorumladigina dikkat edilirse tüm ilk öykülerde rastlanan acemilik, eksiklik veya fazlaliklara rastlanmayan bu metinlerin bir dehayi müjdeledigi görülecektir. Nitekim Cemal Süreya, Sezai Karakoc icin yazdigi portrede, Özdenören kardeslerden söyle bahsedecektir Özdenören kardesler o yillar Anadoluya Kafka yaratiklari saliyorlardi... O yillar dedigi 1961-62... Bu öyküler; cani isterse Kafka cani isterse Faulkner gibi yazarak baslayan, öykü serüvenine kendi tarziyla devam eden, öyküsüne ruhunu, cigerini bagislayan usta kalemin dünya edebiyatina ilk katkilaridir.