36,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Elinizdeki kitap ilkel sanatin temel özelliklerinin analizini sunmaya yönelik bir girisimdir. Insanlik magara duvarlarina ellerinin silüetlerini ve av sahnelerini resmettigi ilk andan itibaren cevresini ve sahip olduklari seyleri güzellestirmek icin caba harcamistir. Dolayisiyla elimizdeki bulgulara dayanarak, bizim uygar toplumumuzda oldugu gibi ilkel insanlarin da güzele yönelik bir begeni duyduklarini söylememiz mümkündür. Bir antropologun tam olarak ne yaptigini düsünecek olursak verecegimiz cevap, bu soruyla karsilastigimiz döneme göre farklilik gösterecektir. Hem göcmen hem de Yahudi…mehr

Produktbeschreibung
Elinizdeki kitap ilkel sanatin temel özelliklerinin analizini sunmaya yönelik bir girisimdir. Insanlik magara duvarlarina ellerinin silüetlerini ve av sahnelerini resmettigi ilk andan itibaren cevresini ve sahip olduklari seyleri güzellestirmek icin caba harcamistir. Dolayisiyla elimizdeki bulgulara dayanarak, bizim uygar toplumumuzda oldugu gibi ilkel insanlarin da güzele yönelik bir begeni duyduklarini söylememiz mümkündür. Bir antropologun tam olarak ne yaptigini düsünecek olursak verecegimiz cevap, bu soruyla karsilastigimiz döneme göre farklilik gösterecektir. Hem göcmen hem de Yahudi olarak, Amerikanin 19. yüzyilin sonlarindaki beyaz irki daha üstün gören evrimci antropoloji cevresinde calismalarini yürüten Franz Boasa göre antropologlar ilkel insanlarin yasantilarinin ve isteklerinin ne olduguna dair genel bir resim ortaya koyarlar. Ancak yeni kültürlere erisilen bu dönemde antropoloji icin ilkel topluluklar yalnizca basit bir calisma konusudur. Ilk olarak Franz Boasin calismalarinda gördügümüz emik yaklasim da böyle bir ortamin sonucu olarak ortaya cikar. Cünkü Boasa göre, ilkel insanlarla beraber yasayan birisi ilkel toplum icindeki her bir kisinin, bizim oldugumuz kadar birey oldugunu görecektir. Dolayisiyla baska bir kültürü taniyabilmek icin onlara kendi kategorilerimizi dayatmamamiz gerekir. Aksi halde birbirlerine ait olmayan bicimler bir araya getirilmis olunur. Cünkü toplumlar evrimci yaklasimin öne sürdügü gibi benzer süreclerden gecerek ilerlememektedir; Franz Boasin ortaya koydugu yaklasimlardan birisi de bu sekilde aciklayabilecegimiz kültürel göreliliktir. Boas uygar ve ilkel topluluklar arasindaki farkiysa en carpici sekilde düsünüs bicimleri üzerinden anlatmaktadir. Ona göre ilkel insanlarin zihinleri söylenegeldigi gibi sihirsel bir sekilde calismamaktadir. Ancak bu farkliligi anlamamiz mümkün degildir. Cünkü geleneksel düsünceler bizim medeniyetimiz üzerinde, ilkel toplumlarda olmadigi kadar sinirlayici olmustur.