Gerek ulusal gerekse uluslararasi alanda insan haklari konusundaki calismalariyla taninan iki yetkin hukukcunun yazdigi bu kitabin bütünüyle gözden gecirilen bu basisi, yalnizca hukukcular degil konuyla ilgilenen herkes icin temel basucu kaynaklarindan biri olma niteliginde yeni bir asama olusturmaktadir. Insan haklari gibi gündemden hic düsmeyen ve sürekli tartisma yaratan bir konuyu ele alan bu kitap, özgün bir yaklasimin ürünüdür. Kitapta insan haklari yalnizca pozitif hukuk boyutuyla degil; ayni zamanda, tarihsel, siyasal, toplumsal ve ekonomik yönleriyle de ele alinmistir. Kitap, bu özgün yaklasimiyla benzerlerinden ayri bir nitelik tasimakta; hukukcu olmayan ama insan haklariyla ilgilenen okurlar icin de yararli bir kaynak olusturmaktadir. Yazarlar, pozitif hukuk cercevesinde insan haklarindan söz etmenin hak ve özgürlüklerin ihlali savinin ancak, bir uluslararasi denetim organi önüne götürülebilmesi durumunda sözkonusu olacagi görüsündedirler. Bu nedenle, Türkiye acisindan özel bir önemi olan Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi ve Avrupa Insan Haklari Mahkemesi konulari, oldukca ayrintili bicimde ele alinmistir. Bununla birlikte, BM Sözlesmeleri, Amerikan Insan Haklari Sözlesmesi ve Afrika Insan Haklari ve Halklarin Haklari Anayasasi Sarti gibi belgeler ve bu belgelerde öngörülmüs denetim organlari da kapsama alinmistir. Anayasa Mahkemesine bireysel basvuru ile ilgili yeni bir bölüm de bu basida kitaba eklenmistir. Ele alinan konular, hem Avrupa Insan Haklari Mahkemesi, Amerikan Insan Haklari Mahkemesi ve Afrika Insan Haklari ve Halklarin Haklari Mahkemesi gibi uluslararasi denetim yapan organlarin; hem de Anayasa Mahkemesinin ictihadi isiginda islenmistir. Kitap bu yönüyle pozitif hukuk bakimindan da zengin bir kaynak niteligindedir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.