Insan, sadece hukukun öznesi olarak degil, edimin ve devinimin kaynagi olarak da sahsiyetinde ve yasaminda insan haklari ve esitlik ilkelerinin vücut buldugu bir varliktir. Ancak bu vücut bulma hali, yasanilan cografyaya, o cografya insanlarinin ahlaki ve tarihi birikimine; bu birikimi anlama ve gerektiginde degistirme cesaretine dek uzanir. Özgürlügün ve özgürce benimsenmis bir ahlak anlayisinin var oldugu yerde, düsünce ve edim arasinda bir tutarlilik, tarihsel ve toplumsal bir öz belirlenim ve nihayetinde insan gercekligine etki eden yansimalari vardir. Bu yansimalarin belki de en güclü karsilik buldugu iki ilkeyi insan haklari ve esitlik olusturur. Insana dair söylemlerde hic eksik edilmeyen, kutsanan, hakkinda sözlesmeler imzalanan ancak yasam pratiginde bir o kadar da yoklugundan yakinilan bu iki ilke, dillerden düsürülmese de söylemden eyleme; düsünceden edime dönüsümünü tamamlayamamistir. Toplumlar baglaminda disa degil ice dönük hak ve esitlik anlayisinin gelisimi, insanligi cetin ikilemlere ve zorlu secimler yapmaya sürüklemektedir. Artik hak ve esitlik söylemi, bildigimiz dünyanin ve barindirdigi esitsizliklerin afyonu olarak dahi isini görmekten uzaktir. Inandirici olmaktan uzaklasan siyasi vaatlerin, aciklamalarin ve atilan nutuklarin yankilandigi bos semanin altinda, tanik olunan hak ihlalleri ve derinlesen esitsizlikler, güven bunalimi basta olmak üzere farkli boyutlari ile toplumsal ve ekonomik tahribati beraberinde getirmektedir. Insan haklari ve esitlik ilkeleri tarihsel, toplumsal ve ahlaki kökler barindirsa da yasamakta oldugumuz gerceklik, sözü edilen tahribattan bagisik degildir. Olan ile ideal olan arasindaki mesafenin giderek acildigina yasanan siddet, yükselen öfke ve yabanci düsmanligi ile siklikla tanik oluyoruz. Baskalarinin haklarinin ve yasadigi esitsizliklerin bizdeki karsiligi; o baskasinin kim olduguna göre daha fazla sekilleniyor. Her ülke gibi Türkiyede de insan haklari ve esitlik ilkeleri, hali hazirda yasanilan ya da asilan toplumsal sorunlar, yakinilan ya da övünc duyulan gelismeler ile düsüncede ve edimde karsilik buluyor. Bu kitap, Türkiye özelinde insan haklari ve esitlik ilkelerinin dününü, bugününü ve gelecegini düsünce ve edim baglaminda irdelemeyi amacliyor. Bu irdelemede hukuki ve yapisal arka plan cercevesinde, toplumsal ve kültürel gerceklige de taniklik ediliyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.