11,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

... bu eylemlerde söz konusu olan su ya da bu talep degil hareketin bizzat kendisinin cok önemli olmasiydi. ... Sessizce her seye katlanildigi, her seyin sineye cekildigi yillarin ardindan sonunda ayaga kalkma cesaretidir söz konusu olan. Ayaga kalkmak. Kendi adina konusmak. Birkac gün boyunca, insan oldugunu hissetmek... Bu satirlar Gezi Parki eylemleri icin yazilmadi; Haziran 1936da, fasizmin kasip kavurdugu Avrupanin ortasinda, Fransada isci sinifinin muazzam kalkismasi, genel grevi ve fabrika isgalleri dönemini tasvir icin kaleme alindi. Bir baska ülke ve gecmiste bir baska an... Ayaga…mehr

Produktbeschreibung
... bu eylemlerde söz konusu olan su ya da bu talep degil hareketin bizzat kendisinin cok önemli olmasiydi. ... Sessizce her seye katlanildigi, her seyin sineye cekildigi yillarin ardindan sonunda ayaga kalkma cesaretidir söz konusu olan. Ayaga kalkmak. Kendi adina konusmak. Birkac gün boyunca, insan oldugunu hissetmek... Bu satirlar Gezi Parki eylemleri icin yazilmadi; Haziran 1936da, fasizmin kasip kavurdugu Avrupanin ortasinda, Fransada isci sinifinin muazzam kalkismasi, genel grevi ve fabrika isgalleri dönemini tasvir icin kaleme alindi. Bir baska ülke ve gecmiste bir baska an... Ayaga kalkmanin, ayaklanmanin tarihin disinda bir bulusmayi mümkün kilan ayni adimi. Haziran 36 Fransasinda evde zoraki tutulan bir yüzde 50 yoktu. Isci sinifi bugünün palalilari, satirlilari, baltacilari olan fasistleri meydanlardan atmis ve sindirmisti; mücadelesinin hakliligiyla kolluk güclerini tarafsizlastirmis, radikallerinin hükümetini devirip Halk cephesi hükümetini insa etmisti; metal iscilerinden esnafa, temizlik iscilerinden mühendislere, insaat iscilerinden muhasebecilere kadar tüm iscileri, emekcileri, köylüleri, hasili tüm halki kendi geleceklerine kendilerinin karar vermesi icin seferber etmisti. Fransa ekonomisine ve siyasetine hükmeden 200 patron ailesinin degil nüfusun geri kalan 99unun toplumsal kararlari aldigi bir dönem yasanmisti. Nasil ki Geziden sonra artik hicbir sey eskisi gibi olmayacakti, Haziran 36dan sonra da öyle oldu Bugün sahip oldugumuz ücretli yillik izin hakkini isci sinifinin Fransa bölügünün o günkü mücadelesine borcluyuz. O günden önce Tatil yoktu. Haftalik calisma süresi tam sekiz saat, yani tam bir gün kisaltilarak 40 saate indirildi -üstelik ücretlerde herhangi bir düsüs olmaksizin, hatta zam alinarak. Kentin ortasinda bir parkin isgali degildi söz konusu olan, tüm isletmelerde, hatta 10dan az isci calistiranlar da dahi fabrika isgalleri yasandi. Patronlar isletmelere sokulmayarak fabrikalardan mal ve üretim araci cikarmalari engellendi. Bu durumun dogal sonucu patronlarin üretim icin gereksiz oldugunun kavranmasiydi. Öyle ki isciler patronlar ve yöneticiler olmadan fabrikalari isletebileceklerini ve üretimi gerceklestirebileceklerini göstermeye dahi kalkistilar. Iste bu noktada devrimin kiyisindan dönüldü. Cünkü isci sinifi liderleri sinifin kendisi kadar cesur degildi ve bu yüzden sorunun bir parcasi oldular. Oysa daha 20 yil kadar önce yürekli bir kadin söyle haykirmisti Gelecek her yerde Cesaret ettim diyenlerin olacaktir