Zor anlasilan bir düsünür olarak bilinen Derrida, bazilarinin gözünde bir muamma, bazilari icinse Bati medeniyetinin son dehasi idi. Derridanin yapi-söküm deconstruction hakkinda yazip söyledikleri, siyasetten edebiyat tenkidine ve hatta mimariye kadar cok cesitli alanlara uygulandi. Bu yüzden Derridanin geride biraktigi miras, yazdigi kitaplarin ve yapi-söküm konusunda ileri sürdügü görüslerin ötesinde bir etkiye sahip. Derridanin bu bölgede bile titizlikle okundugu gercegini göz önüne alirsak, onun etkisinin sanildigindan daha derinlere gittigini rahatlikla söyleyebiliriz. Derridaya göre, SKlasik Bati, Yahudi-Islam-Hiristiyan ve Yunan-Arap oldugu halde biz onun Yunan-Roma ve Yahudi-Hiristiyan gelenegine ait olduguna inandirildik. Ibrahimin ogullari birlikte yasamalari gereken bir anda birbirleriyle karsi karsiya gelmek gibi bir tuzaga düstüler. Islam ve Bati, Derridanin felsefi yolculugunda hayati önem tasimasina ragmen hep göz ardi edilen Kuzey Afrikayi, yani onun dogdugu topraklari konu edinerek Derridanin politika, din ve inancin karsilikli bagliliklari üzerine yaptigi yorumlari yepyeni bir isik altinda okuyucuya sunuyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.