11,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Renkli veya altinla kaplanmis kafeslerle denize dogru uzanan cumbali pencereler, gök mavisi zemin üzerindeki yaldizli kitabeler, uzun servi agaclari ve ayni ölcüde yüksek ve narin bacalar minarelerle karismis, sihirli bir fenerden gecer gibi denizin ucundaki manzara ve arkasindaki yedi tepeye yayilmis imparatorun sehri, limandan acilan mimari fantezinin düzensiz bir görüntüsü Binbir Geceden hayal edilmis tasvir gibiydi. Kubbelerin ve minarelerin karisimi, surlar ve sultanin sarayinin servileri ve kubbeleri, limandaki direkler ile minareler korusu, ilk bakista farkina varilamayacak kadar…mehr

Produktbeschreibung
Renkli veya altinla kaplanmis kafeslerle denize dogru uzanan cumbali pencereler, gök mavisi zemin üzerindeki yaldizli kitabeler, uzun servi agaclari ve ayni ölcüde yüksek ve narin bacalar minarelerle karismis, sihirli bir fenerden gecer gibi denizin ucundaki manzara ve arkasindaki yedi tepeye yayilmis imparatorun sehri, limandan acilan mimari fantezinin düzensiz bir görüntüsü Binbir Geceden hayal edilmis tasvir gibiydi. Kubbelerin ve minarelerin karisimi, surlar ve sultanin sarayinin servileri ve kubbeleri, limandaki direkler ile minareler korusu, ilk bakista farkina varilamayacak kadar muazzam ve heybetli idi. Kendimi dogu dünyasinin yeni intibalar denizine ativerdim ve büyük bir gönül rahatligi ile karsima gelen her dalga ile yeni bir hayata kulac attim. Joseph Von Hammer-Purgstall Tarih boyunca Istanbul, dogudan ve batidan gelen bircok seyyahi büyülemistir. Bogazici kiyilari, Fatih, Üsküdar, tarihi yarimada, surlar ve daha pek cok yer seyyahlara ilham vermis, onlarin tekrar ve tekrar bu kadim sehri ziyaret etmesine ya da hayallere dalmasina neden olmustur. Istanbula dair kalem oynatanlar arasinda bir isim vardir ki Osmanli cografyasina pek cok yönüyle hayranlik duymus, sahsiyetini sark ilgisi ve sevgisiyle bütünlestirmistir Joseph von Hammer-Purgstall. Osmanli seyahatnamelerini Avrupaya ilk kez tanitan, meraklilarin ve tarihcilerin hala zevkle okudugu bir Osmanli Tarihine imza atan, II. Mahmudun nisan-i iftihar ile taltif ettigi bu dünyaca ünlü Avusturyali sarkiyatci icin Istanbul, tarifsiz bir sevda gibidir. Hammer, 1799da Istanbula diplomatik bir görevle tercüman olarak gönderilmistir. 1802de ise elcilik sekreteri olmustur. Istanbuldaki ikameti, 1806da Bogdanin Yas sehrine Avusturya konsolosu olarak tayiniyle son bulmus, böylece bir daha Istanbula ve Sark ülkelerine dönememistir. Istanbul Günleri; Hammerin sark iklimine olan merakini, Osmanli cografyasina olan düskünlügünü ve Istanbula olan sevgisini, özlemini en ince detaylariyla gözler önüne seriyor. Okurlar kitabin sayfalari arasinda ilerledikce Hammerin derin tarih bilgisine ve gözlem yetenegine hayran kalirken, Osmanli Imparatorlugunun son dönemlerinde Istanbuldaki yasam tarzi, sosyal hayat ve günlük rutinler hakkinda elde edecegi benzersiz bilgilerle de dönemin atmosferini tüm canliligiyla yasiyor. Hammer; Viyana civarindaki mezar tasinda Joseph olan ismini Ysuf olarak kullanmasiyla, kabrini bir Hiristiyan mezarindan cok Istanbuldaki ulema kabirlerine benzetmesiyle Sarkin Manevi Oglu olmustur. Istanbul Günleri hem böylesine bir tarihcinin Istanbula sundugu bir armagan hem de Istanbul tutkunlarinin basucundan eksik etmeyecegi bir kaynak