Istanbulcunun sandigi aciliyor Istanbulcunun Sandigi Sehri kusatan bir dolu söz, yazi, aliskanlik, esya, hatira Ve bütün bunlarin hikayesi... ISTANBULCUNUN SANDIGI BIR SEHRIN RUHUNUN MINYATÜR HLI. Istanbulcu olmak icin Istanbulun kadm sakini olmak sart degil, sehrin havasini bir kez solumak, hatta bir filmden, bir romandan, bir siirden ona bakmak dahi o ruha bulasmak icin kafi. Iskender Pala, Istanbulcunun Sandiginda gizli duygulari harmanliyor; bazen icleniyor, bazen neseleniyor; kimi zaman sitemini aciga vurup kimi zaman hülyalaniyor. Eger sehri eglencesiz bir film gibi uzaktan izliyorsa bir serce, solgun günbatimlarinin siluetine aglamaktan yorulursa yolda ve dönemeden yuvaya düsüp ölürse yavrularina hasret; o zaman, iste o zaman sarsilir duvarlari sehrin ve tekrar kurulmak üzere baslar yikilmaya. Zaman ki hem dost, hem düsman; hem mazlum, hem zalim. Istanbul ki hem vatan hem gurbet; hem bilge, hem alim. Zaman, aktikca kuduran nehir bazen ve bazen Istanbul, durdukca köpüren zehir... Nefrete dost ve tuzak sevdaya zaman; hayirda ser ve serde hayir gizleyen Istanbulum aman... Istanbulcunun Sandiginda Iskender Pala zarif kalemiyle sehrin kalbine dokunuyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.