12,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Hristo Brizitsov, Istanbulda Bulgarca bir gazete yayinlayan Dimitir Brizitsovun oglu olarak 1901de Ortaköyde dogdu. Cocuklugu ve ilk genclik yillari Bogaz kiyisinda ve Beyoglundaki Rumeli Hanin ücüncü katinda gecti. Imparatorlugun kaderini belirleyen ve dünya tarihine yön veren bircok hadiseye tanik oldu. Brizitsov ailesi Balkan Savaslarindan sonra Istanbulu terk ederek Sofyaya yerlesti. Baba meslegini secerek gazetecilik yapan Hristo Brizitsov, canli ve özgün, edebi unsurlar da iceren yazilariyla Bulgar basininda kisa sürede ün kazandi. Genc gazeteci, Türkiyedeki yeni cumhuriyet idaresinin…mehr

Produktbeschreibung
Hristo Brizitsov, Istanbulda Bulgarca bir gazete yayinlayan Dimitir Brizitsovun oglu olarak 1901de Ortaköyde dogdu. Cocuklugu ve ilk genclik yillari Bogaz kiyisinda ve Beyoglundaki Rumeli Hanin ücüncü katinda gecti. Imparatorlugun kaderini belirleyen ve dünya tarihine yön veren bircok hadiseye tanik oldu. Brizitsov ailesi Balkan Savaslarindan sonra Istanbulu terk ederek Sofyaya yerlesti. Baba meslegini secerek gazetecilik yapan Hristo Brizitsov, canli ve özgün, edebi unsurlar da iceren yazilariyla Bulgar basininda kisa sürede ün kazandi. Genc gazeteci, Türkiyedeki yeni cumhuriyet idaresinin uyguladigi reformlar Bulgaristanda büyük ilgi cekince 1932nin sonbaharinda, önceki yillarda cesitli sebeplerle kisa süreligine ugradigi ve cok iyi bildigi Istanbula geldi. Imparatorlugun son döneminde ayrildigi sehre, 20 yil sonra, cumhuriyet idaresinin ilk yillarinda dönüyor olmasi, ona dün ve bugün, eski ve yeni, geleneklere baglilik ve modernlik arasinda karsilastirmalar yapma olanagini verirken isini de epeyce zorlastiriyordu. Hangi Istanbul kendisine daha yakin ve sicak Cocuklugunun o renkli, kozmopolit, Dogu masallarindan izler tasiyan, Levanten semtlerinde büyüdügü Istanbul mu, yoksa simdi gördügü, baskentlik tahtindan indirilmis ve biraz da hirpalanmis modern ve milli Istanbul mu Ikisinden birini kesin olarak secme gibi sevimsiz bir sorumluluktan özenle kacinan yazar, bu agir görev ve yargiyi okura yüklüyor. Kendi görevini de, her seyi gördügü ve hissettigi sekliyle aktarmakla, sehrin gizemli sarmalina dalmakla sinirli tutuyor. Gazeteci üslubunun akiciligi ve vuruculuguyla 24 mektup seklinde kaleme alinan yazilari okurlarini 1930larin Istanbuluna götürüyor. Bu mektuplar ilk kez haftalik Literaturen glas Edebiyat Sedasi gazetesinde yayinlanmisti, simdi 85 yil sonra ilk defa Türkcede bir araya getiriliyor. Prof. Dr. Hüseyin Mevsim, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Cografya Fakültesi Bulgar Dili ve Edebiyati Anabilim Dalinda ögretim üyesi.