Ikindi üzeri Suadiyede oturduklari pastanede etrafi seyrederken Istanbulun kis issizligini tamamen üzerinden attigini ilk kez farkettmisti. Bulutlari anbean yaran günes isigi salkimsacak denize uzaniyordu. Sereserpe bir baharin habercisiydi camlari asip üstlerine vuran günisigi. Etraftaki bostanlar yesillenmis, caglalar sütlenmis, ceviz ve erik agaclari yaprak yaprak acmis, göknarlar yaprakli dallarini göge dogru yakarircasina iki yana acmis, hanimeli kokulari filbahrilere karismisti. Kendisini belli aralikalrla tazeleyen rüzgar bu defa limon cicegi kokusuyla beraber pastaneye girmisti.Ilerideki sebilhanenin etrafinda toplanan cocuklar metal taslardan kana kana su iciyorlardi.Civardaki konkalarda calisanin cocuklariydilar belki de. Üstbaslarina bakinca bunu hissetti Seyithan. Ethem Efendideki toprak sahada mac yapip geri dönmüslerdi belli ki. Istanbula geldigi sene Bahri dayisiyla Taksim stadindaki Galatasaray-Fenerbahce macini izleyislerini animsadi birden. Belki su ilerideki sen cocuklarin canlari o maci izlemeye gittigi günkü kadar sikkindi. Fakat ter atip bagrisa cagrisa oynadiklari oyun sayesinde bir parca rahatlamislardi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.