Sultan IV. Murat, cok kanli taht kavgalarinin ardindan oturmustu Osmanli tahtina. Babasi Sultan I. Ahmet, annesi Mahpeyker Kösem Sultan... Henüz on iki yasindaydi. Sira ona gelmisti ancak hazirliksizdi. Kendisi istememisti tahti. Baslangicta, yasananlari anlayamamisti bile. Ne oldugunun farkinda degildi. Sen padisahsin, hünkarsin, halifesin, demislerdi. Bir yandan büyüyecek, bir yandan ögrenecekti. Kan, ölüm, isyanlar, zorbaliklar ve ihanetler görmüstü. Zaman hizla gececek, Sultan Murat gücüne, kudretine kavusacak ve devleti ele alacakti. Kimseye acimayacakti. Sultan Murat caginda bas yitirmek; boyuna keskin bir kilic yemek, bir ilmekle nefessiz kalmak o kadar kolaydi ki. Bir degisiklik, bir hareket, bir söz yeterli olabilirdi bunun icin. Bir yanlis adim... Ya da dogru bir adim... Hic fark etmezdi. Devletin iceride ve disarida derdi coktu. Bunlari defetmek icin büyük bir irade gerekiyordu. Bu iradeyi kendisi elde etti Sultan Murat ve korkusuzca kullandi.Boyun egmezdi Sultan Murat. Güclüydü, cesurdu, akilliydi. Her seyi görmüs, anlamisti. Cesaretle gitti isyanlarin ve zorbalarin üzerine. Düsmanlarini kanla sindirdi. Sultan Murat vardi. Onun yasaklari vardi. Devlet kendine gelmis, zorbalar cezalandirilmisti.Tahtini korumak icin kardeslerine bile acimadan kiydi Sultan Murat.Ordusunun basinda seferlere cikti. Zaferler kazandi.Bagdati ger alip, Bagdat Fatihi unvanini kazandi. Daha da ötesini istiyordu. Büyük düsleri vardi gerceklesecek Ömrü yetmedi. Yirmi sekiz yasinda göctü bu dünyadan. Adi kaldi
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.