13,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Ilk olarak 11 Eylül 1324 1908 - 29 Kanunusani 1324 1909 tarihleri arasinda Tercüman-i Hakikat gazetesinde tefrika edilen, ardindan 1910 yilinda kitap olarak yayimlanan Jön Türk, Ahmet Midhat Efendinin yayimladigi son romani olarak ayri bir öneme sahiptir. Ahmet Midhat, tipki diger eserlerinde oldugu gibi, bu romaninda da zamani icin yeni sayilabilecek konular ve henüz gün yüzüne cikmayan, konusulmayan meseleler üzerinde durarak toplumu egitmeyi ve bilgilendirmeyi amaclamistir. Bu fikirle Jön Türkte, kadinin toplum icindeki degeri, egitimi, yetisme tarzi ve aile icindeki konumunu odagina…mehr

Produktbeschreibung
Ilk olarak 11 Eylül 1324 1908 - 29 Kanunusani 1324 1909 tarihleri arasinda Tercüman-i Hakikat gazetesinde tefrika edilen, ardindan 1910 yilinda kitap olarak yayimlanan Jön Türk, Ahmet Midhat Efendinin yayimladigi son romani olarak ayri bir öneme sahiptir. Ahmet Midhat, tipki diger eserlerinde oldugu gibi, bu romaninda da zamani icin yeni sayilabilecek konular ve henüz gün yüzüne cikmayan, konusulmayan meseleler üzerinde durarak toplumu egitmeyi ve bilgilendirmeyi amaclamistir. Bu fikirle Jön Türkte, kadinin toplum icindeki degeri, egitimi, yetisme tarzi ve aile icindeki konumunu odagina alirken Avrupada yeni yeni filizlenen feminizm düsüncesini irdeler. Türk edebiyatinda kadinin adi yok cümlesinin ilk kuruldugu eser olmasi bakimindan da Jön Türk, Ahmet Midhat Efendi külliyati icerisinde özel bir dikkat gerektiren eserler arasindadir. Demek ki kadinin ismi bile yoktur. Babasindan drahoma namiyla ne kadar para getirirse getirsin, sair akrabasindan ne kadar miras yerse yesin eger hin-i izdivacta tefrik-i servet mukavelesi akd olunmamissa kadin kendi servetine malik sayilamaz. Her halde kocasinin tasdiki olmaksizin hicbir mukaveleye, hicbir senede imzasini koyamaz.