Bu defa kücük seyleri anlatmanin derdinde Sebnem Isigüzel. Kücük gibi görünse de hepimizin boyunu asan, hayati burnumuzdan getiren seyleri. Bize kaderimizin efendisi olmadigimizi ve olamayacagimizi hatirlatan kücük seyleri... Aci zariflikler de bu kücük seyler arasinda degil midir Hem zariflikler hep tatli olmaz ya... Zarifce dayatilanlar, zarifce sevilmek istemeler, kapilari kapatmalari, kendine gömülmeler, kaderine boyun egmeler, baskalari tarafindan tuzla buz edilip zarif ve kücük parcalara ayrilmalar. Kader, Tanri ve hayat karsisinda uslu uslu, sakin sakin ezilmeler... Yazar yüksek dozda, agir, yakici bir ilaci, eli hafif bir hemsire gibi okurun damarina akitma niyetinde bu defa. Görünürde siki bir igne yemis gibi hissettirmeden, ama bir kez damarlarda dolasmaya basladigindan bas döndüren, biraz da sizlatip acitan öyküler bunlar. Kader ile insan arasinda kalan öyküler... Sebnem Isigüzel, büyük ilgi gören ilk kitabi Hanene Ay Dogacaktan sekiz, Eski Dostum Kertenkeleden bes yil sonra, yazinin agir agir kendi hayatini rehin istedigini hissettiren yepyeni öyküleriyle okurun karsisina cikiyor...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.