Meshur Macar yazar Frigyes Karinthy Budapestede bir kafede oturmakta ve modern insana dair bir deneme mi, yoksa yeni bir tiyatro oyunu mu yazsam diye düsünmektedir. Tam o sirada kulagina, bütün sesleri bastiran bir gürültü gelir Önünden kocaman bir tren geciyordur. O tren gidince, bu sefer yenisi gecer. Sonra bir tane daha. Karinthy, SBu da nesi diye düsünür, SBudapeste sokaklarinda en son treni yedi yasimdayken görmüstüm. Derken halüsinasyon gördügünü anlar. Gercekte ise, Karinthynin beyninde tümör vardir; ne kanserli ne de iyi huylu bir tümördür. Cok sonralari, bas dönmelerine, bayilma nöbetlerine, elyazisinin degistigini söyleyen arkadaslarina ve okudugu kitaplardaki harflerin kaybolmasina artik dayanamayarak, bir doktora danisir ve bir dizi muayenenin ardindan, beyin ameliyati olur. Karinthynin gitgide hastaligin pencesine düsüsünü betimleyisi, semptomlarina dair gözlemleri, düsünceleri ve hisleri, yasadigi bu kötü duruma arkadaslarinin ve doktorlarin verdigi cesitli tepkiler, hem dürüstce hem de ilgi cekicidir. Kafatasimin Etrafinda Yolculuk olaganüstü bir tibbi hatirat olmasinin yaninda, son derece güclü bir edebiyat eseridir. Karinthynin kitabi, bana kalirsa, bir basyapittir. Kafatasimin Etrafinda Yolculuk beynin icinde cikilan ilk yolculugun otobiyografik anlatisidir ve hala en iyilerden bir tanesidir. Oliver Sacks Tip tarihinde, bir beyin ameliyatinin dogrudan hastanin gözünden anlatimi... Olaganüstü. Time Pirandello bile daha iyisini yazamazdi... Bir edebiyat basarisi, muhtesem bir kitap. The New Statesman Bu olagandisi ve son derece enteresan kitap, oldukca yaratici bir hastalik kaydi olmasinin yaninda, gayet dobra bir otobiyografi olma özelligi de tasiyor. The Spectator
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.