Büyük bir dehanin taninmamasi elbette üzücü; ama yanlis taninmasi daha da beter. Ne yazik ki Kierkegaard bu iki durumu da dramatik sekillerde yasadi ve bu durum kismen de olsa halen devam ediyor. Yasadigi dönem olan XIX. yüzyilda kendi insanlari tarafindan anlasilamadi; cünkü düsünceleri, eserleri onlari kat kat asiyordu. Kierkegaardin üzerine serpilen ölü topragindan siyrilip varligini yeniden göstermesi icin XX. yüzyilin baslarini beklemek gerekti Yani birey kavraminin yavas yavas uc verdigi, özleri bir sistem insa etmeye dayali felsefelerin cözülmeye basladigi bir zaman dilimini. Gectigimiz yüzyila damgasini vuran pek cok düsünür ve yazar Kierkegaarddan önemli ölcüde yararlanmissa da, Kierkegaardi merak eden okurlar onun yanlis bir kitabindan baslamak ya da hakkindaki yaniltici yorumlari ciddiye almak suretiyle bir anlamda onu gözden kacirmislardir. Iste bu kitap Kierkegaardi tanidigini sananlar, hakkinda söyle bir fikri olanlar ya da hicbir fikri olmayanlar icin ideal bir tanitim kitabi. Taniyanlara ise kesinlikle yeni bir bakis kazandiracak bir eser. Kierkegaard okuru birkac sekilde sasirtiyor Öncelikle yüz elli yili askin zaman önce kaleme almis oldugu konular halen güncelligini sürdürüyor. Sözgelimi kamu, basin, özel hayat gibi kavramlari derinlemesine ele alirken bugün de önemini koruyan olaganüstü tespitler yapiyor. Bunun disinda degisik karakterlerin agzindan tartisma yaratacak sözler sarf ediyor. Örnegin, Can sikintisi bütün kötülüklerin anasidir diyerek eglenmenin görevimiz oldugunu ilan ediyor. Dönemin etik, estetik, düsünsel ve dogrudan hayata dair alanlarinda bayagiliklara karsi tek basina kiyasiya mücadele etmis bir adami yeniden tanimak, sohbetinden haz almak ve en nihayetinde Kierkegaarda hakkini vermek icin Kahkaha Benden Yana diyoruz.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.