Schopenhauer temel eseri Irade ve Tasavvur Olarak Dünyaya zeyil olarak kaleme aldigi Kant Felsefesi Elestirisinde öncelikle bize bir düsünce gelenegi icinde bir düsünürün selefini nasil anladigini, daha dogrusu anlamak icin nasil yaklastigini, nereden tuttugunu, nelere tutundugunu gösteriyor. Gösterdiklerinin icerisinde bu anlama cabasinin daha sonra düsünürün eserinin hakiki kiymetini nasil hakkaniyetli takdire ve o takdire esas teskil eden temel vasif ve hasletleri nasil isabetli teshise ve bütün bu mesainin de nihayetinde nasil bir verimli istifadeye dönüstügü de var. Bu istifadenin temel sütunlarindan birini teskil eden dogrulugunun olanca parlakligiyla isildamasinin ve daha da saglam sekilde ayakta durmasinin önünü acmanin tek yolu olarak onun yanlislik ve yetersizliklerinin kayirip gözetmeyen bir üslupla tenkiti de... Bu vesileyle belli bir tarihten bu yana bu topraklar üzerinde düsüncenin neden filizlenmedigini, filizlenecek gibi olsa neden bir türlü köklesemedigini daha iyi anlar gibi oluyoruz. Fakat sadece bu kadarini degil bu ülkede neden hicbir cevherin simsarlarin eline düsmeden kesfedilip kiymetiyle hak ettigi yere gelemedigini, hemen her sahada o yerleri neden bu kadar ehliyetsiz ve kifayetsiz adamin istila ettigini... keza cogu taklit eseri basmakalip bir yigin sey sarraf terazilerinde tartilirken asil sarraf miyarina vurulmasi gereken emek ve alin teri mahsulü halis seylerinse cekilecek kantar dahi bulamadigini da... Bütün bunlari görüs ufkumuz icerisine yerlestirdigimizde hakkaniyetli bir takdir ve isabetli bir teshis üzerine oturan tenkidin sadece fikir ve sanat eserleri dünyasinin tanziminde degil cemiyet nizaminin muhafazasinda da ne kadar esasli bir yer tuttugunu düsünmeden edemiyoruz.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.