11,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Almanyada kazandigi secim basarilariyla dikkati ceken Sol Partinin parlak teorisyeni ve milletvekili Sahra Wagenknechtten bir polemik kitabi... Kapitalizm komada mi Nasil yani Bircok acimasiz kapitalist ve sözde bilim adami, saskinligini böylece belittikten sonra durumu söyle izah ediyor Ama kapitalizm su anda bizim icin kendisini tasfiye etmektedir; gerci su anda kücük bir azinlik bundan yararlansa da, yarin cogunluk, daha sonra da herkes yararlanacak Söze ne hacet; zaten sunulan gerekce her seyi acikliyor Sadece kapitalizm üretimi, büyümeyi, yenilikleri ve girisimi garanti edip bircok…mehr

Produktbeschreibung
Almanyada kazandigi secim basarilariyla dikkati ceken Sol Partinin parlak teorisyeni ve milletvekili Sahra Wagenknechtten bir polemik kitabi... Kapitalizm komada mi Nasil yani Bircok acimasiz kapitalist ve sözde bilim adami, saskinligini böylece belittikten sonra durumu söyle izah ediyor Ama kapitalizm su anda bizim icin kendisini tasfiye etmektedir; gerci su anda kücük bir azinlik bundan yararlansa da, yarin cogunluk, daha sonra da herkes yararlanacak Söze ne hacet; zaten sunulan gerekce her seyi acikliyor Sadece kapitalizm üretimi, büyümeyi, yenilikleri ve girisimi garanti edip bircok insanin faydalanabilecegi zenginlik ve refah icin gerekli kosullari yaratabilir. Kar mekanizmasi her ne kadar beraberinde hissizlik ve bencilligi getirse de, sonucta elde edilecek fayda ve zenginlik, son 200 yillik gelismeler göz önünde bulunduruldugunda herkes icindir.. Bu tez artik bayatladi. Günümüzde bu tezin taraftarlari bile onun dogrulugundan süphe eder hale gelmislerdir. Sermayenin serbest kaldigi ve küresellestigi bir cagda halen bircok insan icin umut olmasindan dolayi en sert elestiriyi hak etmektedir. Sahra Wagenknecht, küresel ekonomik krizin arifesindeki ekonomik durumun genel bir tablosunu cizmektedir. Elestirisinin özü, sermayenin kendisini yeniden degerlendirmesi sistemine yogunlasirken, yazar su soruyu yöneltmektedir Sosyalist bir Avrupa perspektifi hala mümkün müdür