13,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
7 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Kara Oklar Cetesi üyelerinin Avustralyaya kadar uzanan yolculuklarinda yerini almaya hazir misin Kibristan yeni dönen ekip üyelerine Mustafa Kemal Pasa bir görev daha verir; Türkiye Cumhuriyetini tanitmak. Karadeniz Vapuru ile Sidneye dogru yola cikan kahramanlarimiz, daha yolculuklarinin basindayken bir terslik oldugunu fark eder. Geminin güvertesinde bulunan yasak bölgede üstü örtülü seyler vardir. Bu sirrin pesine düsen Erim, Nisan ve Zafer yeni arkadaslariyla birlikte kendilerini hic ummadiklari bir maceranin daha icinde bulurlar. Tema Yer ve zaman olarak nerede oldugumuz Kavramlar ve…mehr

Produktbeschreibung
Kara Oklar Cetesi üyelerinin Avustralyaya kadar uzanan yolculuklarinda yerini almaya hazir misin Kibristan yeni dönen ekip üyelerine Mustafa Kemal Pasa bir görev daha verir; Türkiye Cumhuriyetini tanitmak. Karadeniz Vapuru ile Sidneye dogru yola cikan kahramanlarimiz, daha yolculuklarinin basindayken bir terslik oldugunu fark eder. Geminin güvertesinde bulunan yasak bölgede üstü örtülü seyler vardir. Bu sirrin pesine düsen Erim, Nisan ve Zafer yeni arkadaslariyla birlikte kendilerini hic ummadiklari bir maceranin daha icinde bulurlar. Tema Yer ve zaman olarak nerede oldugumuz Kavramlar ve Anahtar Sözcükler ILETISIM, aile, arkadaslik, toplumsal cinsiyet, kültürler arasi iletisim, MILL MÜCADELE VE ATATÜRK, MILL KÜLTÜRÜMÜZ, tarih sahsiyetler, arkeoloji, seyahat, kesif, ülkeler, konukseverlik Tutum ve Degerler Merak, hosgörü, bagimsizlik, baris, dostluk, özgürlük, saygi, sevgi, vatanseverlik Profil Ögeleri Sorgulayan, bilgili, iletisim kuran KITAPTAN Nisan ve Erim kollarina girip onu kaldirdilar ayaga. Temizlenmis bahce yolunda asagi yukari yürüdü Bönbön. Koltuk degneksiz, oldukca hizli ve dengeli hareket ediyordu. Kendisi de saskindi. Karaköy Rihtimina girdiklerinde ugurlamaya gelen büyük kalabalik hizla limana yaklasan at arabasina dogru döndü. Bir anda kalabaliktaki sesler, konusmalar kesildi. Herkes hayretle arabadan atlayan iki cocuga bakiyordu. Bu gazeteci esmer, biraz büyük burunlu, ciddi bakisli biriydi. Gür saclari vardi ve alni biraz acikti. Nisanla göz göze geldiler. Nisan hafif bir irkildi, icinden Nedense ondan hic hoslanmadim ama söylesem Bönbön gibi olurum simdi diye düsündü. Beybaba konusundaysa hala endiseliydiler. Geminin arka tarafinda oldugunu biliyorlar, yanindaki esrarengiz kadini, kücük cocugu ve devasa adami cok merak ediyorlar, Arap Orhanin herkesi niye tanimazliktan geldigini bir türlü anlamlandiramiyorlardi. Ikisi Zaferin oldugu yöne dogru kenarlara carpa carpa kosmaya basladilar. O taraftaki güverteye döndüklerinde Zaferi yerde yatarken gördüler. Basinda tüfekli bir asker vardi ve üzüntüyle titriyordu. Karadeniz Vapuru yaklasirken köprünün iki tarafinda toplanmis büyük bir kalabalik gördüler, ellerinde bayraklar vardi. Kaptan ve cocuklar, yüzlerine yerlesmis gülümseme ile birbirlerine baktilar. Kaptan gururla geminin düdügüne üc defa asildi. Nisan sabaha dogru bazi gürültüler duydu. Uyandi, sonra bir ucak sesi duyar gibi oldu geminin dibinde. Olamaz bu saatte hem de geminin dibinde, civarda ucaklarin bulundugu bir yer falan olsa tamam ama imkansiz diye düsündü. Tam uykuya dalarken kamaranin kapisi güm güm diye caldi. Cete üyeleri beraberce sürünerek eve dogru ilerlemeye basladi. Ortalarda bir yerde evden bir silah sesi geldi. Hepsi dönüp birbirine bakti, hizlandilar. Eve yaklasirken Erim motosikletlerin saklandigi yerde bir hareketlilik fark etti. Durup biraz gözledi ama bir sey göremedi. Herkes ortamin enerjisiyle ziplarken, gülüsürken Nisan büyük bir dikkatle düsünüyor ve bir seyler tekrarliyordu. Tabii ya, tabii ya. Sanirim cözdüm gizemi dedi bir anda kendi kendine. Herkes kalkti, örtünün basina gittiler. Brandayi cektiklerinde deniz ucaginin altinda iki büyük ve uzunlamasina yatan sandik daha vardi. Sandiklari dikkatle actilar.