Nurullah Atacin Kezibana Mektuplar ve Ayseye Mektup basliklari altinda 1926-1940 yillari arasindaki süreli yayinlarda kalmis yazilari Kezibana Mektuplar adiyla ilk kez Yapi Kredi Yayinlarinda kitaplasarak okuruyla bulusuyor. Mehmet Can Doganin büyük bir titizlikle hazirladigi kitapta, Kezibana 14 yil boyunca yazilmis toplam 44, Ayseye ise hepsi 1940ta yazilmis 10 mektup bulunuyor. Atac, mektup bicimindeki elestirel denemelerinde yazinsal sorunlar üzerine Kezibanla düsünürken bazen ona, bazen kendisine karsi cikiyor. Lirizm, intihal, snopluk, delilik, muamma, tesir, elestiri, anket, samimiyet, eski siir, yenilik konularinin yani sira, dergilerde okudugu kimi yazilar üstüne yaptigi elestirilerde, yazarlarla girdigi polemiklerde alabildigine alayci, kuskucu, sivri dilli bir Atac, Ayseye mektuplarindaysa büsbütün aska düsmüs, büsbütün hülyali bir Atac cikiyor karsimiza. Sanki biri muhayyel, biri gercek iki kadina yazilmis mektuplar, yazan-yasayan Atacin düsüncelerine, duygularina isik tutuyor. Nurullah Atacin modern düzyazimizin kurucu ustalarindan oldugu Kezibana Mektuplarda bir kez daha görülüyor. Yenilik pesinde kosanlarin kendilerini tehlikeye attiklarini söyledim, Keziban; dogru, ancak su var ki eskiye, sinanmisa baglananlar dogrudan dogruya ölüme atilmis olurlar. Her cignenmis yolun ucunda ölüm vardir; dirim her vakit yeniliktedir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.