27,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Neoliberalizmin nihai kurnazligi militan depresyondur. Politik yenilgilerin bir sonucu olarak cogu, solun bile, kendisini yenilginin rehavetine birakiyor alternatif bile yok Oysa Engin Sustam bu kitabiyla bizi, göremedigimizi düsünmeye davet ederek ayaklanmalarin öngörülemezligine isaret ediyor. Türkiyeden Fransaya, Rojavadan Chiapasa veya Santiagodan Hong Konga isyan, bu seylerin düzenini ters ceviren devrim degil, ama bir ihlaldir Umutsuz bir dünyada, yeni kusaklar bugün umut alanlari aciyor ric Fassin Yeni baskaldiri dinamikleri direnis sahalari kafkaesk bir ironiyle, karnavalesk bir dansi…mehr

Produktbeschreibung
Neoliberalizmin nihai kurnazligi militan depresyondur. Politik yenilgilerin bir sonucu olarak cogu, solun bile, kendisini yenilginin rehavetine birakiyor alternatif bile yok Oysa Engin Sustam bu kitabiyla bizi, göremedigimizi düsünmeye davet ederek ayaklanmalarin öngörülemezligine isaret ediyor. Türkiyeden Fransaya, Rojavadan Chiapasa veya Santiagodan Hong Konga isyan, bu seylerin düzenini ters ceviren devrim degil, ama bir ihlaldir Umutsuz bir dünyada, yeni kusaklar bugün umut alanlari aciyor ric Fassin Yeni baskaldiri dinamikleri direnis sahalari kafkaesk bir ironiyle, karnavalesk bir dansi yan yana getiren yasam alanlarinin kirilgan ortakligini imleyen, tali yollarda bulusan tekilliklerdir. Yani devlet aygitinin, iktidar bicimlerinin, iktidari arzulayan mücadele makinelerinin karsisinda sürekli hareket halinde olan, daima olusan, yer degistiren göcebe yeni proletaryanin herhangi bir zamanda ortaya cikarken beklenilmeyen yeni bir dalganin müsterekligi icinde öngörülemez olusudur. Kirilgan Sapmalar deyim yerindeyse bugün ortaya cikan bükülmelerin, kivrilmalarin sert ve dikey degil, transversal bir direnisin cizimleri olarak tarif edilebilir. Bu sey, tali yollarda dinlenmek, ana yoldan cikip, kendi yoluna akiskan olan bir isyanin defterini, hafizasini tutmak, kurcalamaktir. Aslinda hem siirsel bir vurgu hem de sanatin da icinde oldugu bu baskaldirilarin yöntemlerine ve ifadelerine yönelmeye calismaktir. Belki de sirf bundan dolayi baskaldiranlarin bir nevi otokratik degirmenlere direnen ya da kapitalizmin modernligiyle alay eden, isyanci Don Kisotu imlediklerini söylemeliyiz. Don Kisotun inanilmaz boyutta hayran birakan terk edilmis modern bir dünyaya karsi caresiz direnisi bir yenilgi parodisi ya da trajedi degildir, bilakis negatif bir olumsallikta yüklenen daha gotik bir direnis sahasinin öznelligini, baskaldiriyi heyecanli kilan dansin icinde yükselen müzigin karnavalesk imgesini ifade ediyor.