11,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Zaten Dogunun Binbir Gece Hikayeleri ni dinleye dinleye bu günes ve ask memleketi icin kafamda büyük bir arzu sarhoslugu olusmustu. Tül gömlekli, sirma cepkenli, dökme salvarli, ipek kusakli, icleri hülya dolu ahu gözlü Istanbul güzellerinin yumusak sedire bir trajedi perisi gibi uzanarak sedefli iskemleler üzerinde fokurdayan elmastiras nargilelerini süzüle süzüle cekislerini görmek istiyordum. Batili kizlarin Doguda cok para ettiklerini de söylüyorlardi. Parisli adi kafesantan yosmalarinin Istanbulda prenslere, vezirlere sevgili olarak gül bahcelerinin ortasina kurulmus altin yaldizli…mehr

Produktbeschreibung
Zaten Dogunun Binbir Gece Hikayeleri ni dinleye dinleye bu günes ve ask memleketi icin kafamda büyük bir arzu sarhoslugu olusmustu. Tül gömlekli, sirma cepkenli, dökme salvarli, ipek kusakli, icleri hülya dolu ahu gözlü Istanbul güzellerinin yumusak sedire bir trajedi perisi gibi uzanarak sedefli iskemleler üzerinde fokurdayan elmastiras nargilelerini süzüle süzüle cekislerini görmek istiyordum. Batili kizlarin Doguda cok para ettiklerini de söylüyorlardi. Parisli adi kafesantan yosmalarinin Istanbulda prenslere, vezirlere sevgili olarak gül bahcelerinin ortasina kurulmus altin yaldizli saraylarda huri hayati sürdüklerini isitiyordum... Hüseyin Rahmi Gürpinar, Kokotlar Mektebi nde fantezist tutkularla Istanbula gelen bir Fransiz kadinin asklarini, Dogunun sosyokültürel hayatina iliskin gözlemlerini ve elestirilerini sürükleyici bir kurgu ve mizahi bir dille anlatiyor. Bununla birlikte kadin-erkek iliskileri, cinsiyet ayrimciligi, cokeslilik ve fuhus gibi kronik toplumsal sorunlari dönemin sosyal ve siyasi olaylarinin izdüsümlerini de yansitir bir sekilde cesurca ele aliyor. Hüseyin Rahmi Gürpinar 1864-1944 Dönemini ve cevresini romanlarinda yasatip, genc yaslarindan itibaren genis halk kitlelerince sevilerek okunmus Hüseyin Rahmi, edebiyatimizin benzeri az bulunur sahsiyetlerindendir. Kitaplarinda Istanbul yasaminin özel inanislari, toplumsal ve ekonomik esitsizlikler, kadin erkek iliskileri gibi konular halkin özgün konusma bicimleri korunarak, cok defa gülünc, bazen hüzünlü olarak islenir. Romanimiza mahalli renk ilk kez onunla girer. Yazarlik yasamina 1883te Tercüman-i Hakikat gazetesinde baslar. 1896da Ikdam gazetesinde roman ve öyküleri tefrika edilirken üne kavusur. Döneminin en cok okunan yazari olur. Tüm kazanci yazarliktan gelir. Bu sayede Heybeliadada simdi müze olan köskünü alir. 1908 Mesrutiyetinden sonra Ahmet Rasimle Bosbogaz adinda bir mizah gazetesi cikarir. Ilk sorusturmaya böylelikle ugrar. Gazetesi kapanir. Ikinci kez Ben Deli miyim romaniyla mahkemelik olacak ve yine beraat edecektir. Cogu roman olmak üzere öykü, tiyatro, makale ve elestiri türünde altmisin üzerinde kitabi bulunmaktadir. Yazarin secme eserlerine Türk Edebiyati Klasikleri Dizimizde yer vermeyi sürdürecegiz.